Öncelikle Mehmet Ali'ye bizi onurlandırdığı için teşekkür ederim. :-)
Tatil de kısmet ise pazartesi başlıyor. Ama önce taşınabilir ev içi klima protopimi tamamlamayı umuyorum. (Klimaları sıcak havayı dışarı atma sorununu, başka bir yolla çözdüğümü sanıyorum. Isıyı kabul edilebilir bir şekilde depolama imkanı geliştirdim. Böylece ısıyı hava ile atmak için, dış ünite ya da dışarıya açılan boruya ihtiyacım kalmadı...)
Bu kadar dikkat dağıttıktan sonra... Mum dibini aydınlatmıyor. Hem yazdıklarımızdaki hataları görmüyoruz, hem de çoğu zaman ortak noktalarını farklı terimlerle ifade edince görmüyoruz gibi..
4 milyon 600 bin "ton" , ile 4 milyar 600 milyon "kg" arasında fark yok... Ama 4 milyar 600 milyon "ton", 1000 kat büyük bir rakam... %0.7 ile binde 7 arasında bir fark yok.
Sanırım yazarken, o sayfada ilk kullanılan ölçü değerlerine bağlı kalarak cevap yazmak, daha sonra konu başka alanlara yönelirken de önemli olacak...
Bunları yazdım, çünkü ortaya çıkan uzlaşmazlıkların bir kısmı bu ölçü birimlerinin farklı ifade edilmesi ve algılanmasından çıkmış gibi...
Mehmet Ali çok güzel bir noktaya parmak basmış. Bildiğimiz atomların kütlesi içinde, onu oluşturan parçacıkların toplam kütlesi çok düşük bir yüzde de... Atom kütlesinin çoğunu atom içi boşluğa yayılmış ve bağları oluşturan enerji bağlarından oluşuyor. Parçacıkların çoğunun toplamı %3 civarı...
Necmi Bey'in yaklaşımı açısından bu atomu oluşturan temel parçacık sayısının değişmemesi ön planda gibi. Bu şekilde bakınca; Haklı... Eski temel parçacıklar, yeni oluşan atomda kullanılıyor. Temel parçacık sayısı açısından bir değişme yok.
Diğer yandan Mehmet Ali ve Vide Supra'da parçacıkları bir arada tutan bağların kırılması sonucu açığa çıkan enerjiye daha çok vurgu yapıyorlar. Proton veya nötron oluşturan temel parçacıklara atıf yapmıyorlar.
Bu kütle araçları arasına Necmi bey ayrıca parçacıkların hızlarından dolayı sahip oldukları momentumdaki enerjiyi de dahil ediyor ki, bu konuda da o'na hak veriyorum.
Şimdi elimizde üç tane enerji kaynağı var.
1) Katı, 3 boyutlu kütleleşmiş parçacıkların enerjisi
2) Akışkan, 2 boyutlu bu kütleleşmiş parçacıkları bir arada tutan enerji alanının kendisi
3) Tüm olarak özellikle katı-kütleli parçacıklar üzerinde hızdan dolayı toplanmış ve momentumdaki enerji.
Güneş'te Hidrojen'den Helyum'a dönüşümde açığa çıkan enerjinin kaynağı hangisi?
Sorunun temeli bu.
Eğer önceki ve sonraki kütleli temel yapıtaşı parçacık sayısı değişmiyorsa ki, öyle gözüküyor, geriye bunları "bir arada tutan bağ enerjileri" kalıyor.
Çünkü momentumlardaki enerji yeni oluşan atomların yapısında da korunuyor gibi... (O yeni atomlarda "hızlı" gibi...)
Atomların yapısındaki kütlenin büyük çoğunluğunun, bu bağ enerjilerinin Higgs alanı ile etkileşiminden doğduğunu düşünürsek, bu bağ enerjisinin bir kısmının kaybını, genel olarak bir kütle azalması olarak saptanması da normal-doğal olacaktır bence...
( Enerji kaybındaki oran çok düşük olabilir ve hatta ivmelendirme ile bu telafi de edebilir. Ama ivmelendirme için de enerji gerekecek...)
Yıldızların patlamaları konusunda ayrıntılı bilgiye sahip değilim ... Ama mekanizmanın ilginç ve mantıklı aşamalara dayandığını hatırlıyorum...