Kendini dünya insanlarının bilim ile tanışmasına adamış, herkes için bilim sloganı ile yola çıkmış, ilk kez 1980 yılında yayınlanan, tüm dünyada 500.000.000'dan fazla insan tarafından izlenmiş, bir dönem TRT tarafından da yayınlanmış 13 bölümlük belgesel serisi Cosmos’un yazarı ve sunucusu, Pulitzer ödüllü yazar ve astronom Carl Sagan, Voyager 1 tarafından gönderilen bu fotoğraf üzerine, Dünyanın insanlık için önemine dair bir kitap yazmıştır. Videoda Sagan'ı, kitabından bir bölümünü sizler için seslendirdim.
Buradan bakıldığında dünya, pek de dikkat çekecek gibi değildir. Ancak bizim için durum farklıdır. O noktayı tekrar inceleyin. O, burası. Evimiz.
O nokta biziz. Üzerinde, sevdiğiniz herkes, tüm tanıdıklarınız, adını duyduklarınız, var olmuş tüm insanlar yaşamlarını o noktanın üzerinde geçirdiler.
Türümüzün tarihindeki tüm sevinçlerimiz ve acılarımız, kendinden emin binlerce inanış, ideoloji, ekonomik doktrin, her avcı ve her toplayıcı, her kahraman ve her korkak, uygarlığımızın mimarları ve yıkıcıları, her kral ve her köylü, her âşık çift, her anne ve her baba, umutları olan her çocuk, her mucit ve her kâşif, ahlak değerlerini öğreten her öğretmen, yozlaşmış her politikacı, her bir yıldız, her bir yüce önder, her aziz ve her günahkâr, işte orada yaşadı; bir güneş ışınında asılı duran o toz zerreciği üzerinde. Bir ışık ışınına gömülmüş halde.
Dünya uçsuz bucaksız kozmik arena içerisindeki ufak bir sahne. Bütün o komutan ve imparatorların yarattıkları kan nehirlerini hatırlayın. Tüm bu kanlar, bu noktanın küçük bir parçasında kısa bir süre için, şan ve şöhretin efendileri olabilmeleri için aktı.
Bu noktanın bir tarafında yaşayanların, başka bir tarafında yaşayan ve kendilerinden neredeyse farkı olmayan, diğerlerine yaptıkları zulmü düşünün.
Yanlış anlaşılmaların sıklığını, birbirlerini öldürmeye ne kadar meraklı olduklarını ve öfkelerinin ne kadar hararetli olduğunu düşünün.
Duruşumuza, hayal ettiğimiz şahsi önemimize, evren içerisindeki ayrıcalıklı bir konumda olduğumuz yanılgısına, bu soluk ışık noktası tarafından meydan okunuyor. -Gezegenimiz, onu sarmalayan kozmik karanlık içerisindeki yalnız bir nokta. Sonsuz belirsizliğimiz içerisinde bizi kendimizden kurtarmaya gelecek birilerinin var olduğuna dair hiçbir ipucu bulunmuyor. Dünya, bildiğimiz kadarıyla yaşam barındıran tek gezegen. En azından yakın tarihimiz için, türümüzün göç edebileceği başka hiçbir yer yok. Ziyaret edebilir miyiz? Evet. Yerleşebilir miyiz? Henüz değil. Beğenin veya beğenmeyin, şimdilik, Dünya kalabileceğimiz tek yer.
Astronominin aşağılayıcı ve kişilik kazandıran bir deneyim olduğu söylenir. Belki de, ufak dünyamızın bu uzak görüntüsü, insan kibrinin ne kadar aşağılık olduğunu göstermenin en iyi yoludur. Bu, bana birbirimize daha iyi davranmamız ve gezegenimizi koruyup geliştirmemiz gerektiğinin önemli olduğunu anlatıyor. Bildiğimiz tek evi. O soluk mavi noktayı...
Carl Sagan
Seslendiren: Uğurlu Bilim (Uğur Sarıçam)
0 yorum