Romalı filozof Lucretius der ki; “What is food to one man may be fierce poison to others“ Yani başkası için besin olan bir madde sizin için zehir olabilir. ☺ Beslenme kişiye özgüdür; biri için iyi olan bir besin, bir başkası için kötü olabilir. Beslenmemiz vücudumuzdaki fizyolojik değişimleri etkiyebilir, gen dizilişimizi değiştirebilir ve bizi sağlıklı bir birey yapabilir. Bizler beslenme ve diyetetik öğrencileri nam-ı diğer diyetisyenler, hayatımızın her alanında doğru beslenme şekillerini anlatmayı meslek edinmiş kişileriz. Sağlıklı beslenmenin kısa süreli bir diyet değil; bir yaşam biçimi olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Diyetisyenlik ciddiye alınması gereken bir meslek dalıdır, insan sağlığında ihmal söz konusu olamaz. Danışanınızın en ufak bir şikayetini dikkate almalı, dinlemeli ve beslenme planı oluştururken bunu göz önünde bulundurmanız gerekir.
Beslenme ve diyetetik ilk olarak 1962 yılında Hacettepe Üniversitesi’nde “Hacettepe Sağlık Bilimleri Yüksekokulu" bünyesinde “Diyetetik” programı ile açılmıştır. Ülkemizde devlet ve vakıf üniversiteleri dahil olmak üzere toplam 45 okulda beslenme ve diyetetik bölümü vardır. Diyetetik bölümüne YGS-2 ve MF-3 puanlarıyla girilmektedir. Beslenme ve diyetetik bölümü 4+1 lisans eğitimi içermektedir.
Diyetetik öğrencileri beslenme derslerinin yanında anatomi, fizyoloji, mikrobiyoloji, genel kimya, organik kimya, biyokimya, nutrigenetik, istatistik, patoloji, psikoloji vb. dersleri alırlar. Öğrenim hayatına başladığınızda beslenme yani diyetetik derslerine giriş yapmış olursunuz. Beslenmeye giriş, anne - çocuk beslenmesi, sporcu beslenmesi, yaşlılıkta beslenme, adolesan beslenmesi gibi dersler sizin temel derslerinizdir. İlerleyen yıllarda bu dersleri tüm detaylarıyla görürsünüz. Okullara göre değişkenlik göstermekle birlikte birinci sınıftan itibaren laboratuvar dersleri başlar. Laboratuvar derslerinde bakteri kültürleri ekebilir, kendi kanınızı inceleyebilir; kan grubu analizi yapabilir, sabun oluşturabilir, laktozsuz süt elde edebilirsiniz. ☺ Laboratuvar dersleri eğlenceli olduğu kadar kuralları olan bir derstir. Bu kurallar her ne kadar aşırı gelse de uyulması hayati öneme sahiptir. Kimse saçlarını kaybetmek veya fazla kloroforma maruz kalıp bayılmak istemez. Anatomi ve fizyoloji bulmaca gibi olan derslerdir. İkinci sınıfta biyokimya da bu gruba katılır. İlk başlarda anlamak için fazlaca emek isteyen bu dersler anladıktan sonra çok zevklidir. Vücudunuza giren bir besinin hangi yollardan geçtiğini bilmek, hormonlarınızın etkilerini öğrenmek sizi fazlasıyla bölümün içinde hissettirir. Psikoloji dersi olaylara ve kişilere karşı bakış açınızı değiştirebilir. Anoreksinin, bulimianın veya obezitenin altında yatan psikolojik nedenler sizi çok şaşırtabilir. Fizyolojik obezite de durum tabi ki farklıdır. Genel kimya başta olmak üzere organik kimya sayesinde lise bilgilerinizin üstüne yepyeni bilgiler eklersiniz. Son olarak nutrigenetik ve mikrobiyoloji dersleri sayesinde çevrenizde hangi mikrop türlerinin yaşadığını, virüslerin etkilerini, bakteri çeşitlerini öğrenebilirsiniz. Mesela elinizin üstünde hangi mikropların yaşadığını öğrenmek; hangi mikrobun size nasıl etki ettiğini öğrenmek ilgi çekici olabilir.
Diyetisyenlik her geçen gün mezun sayısının arttığı bir yandan da geniş iş sahasına sahip bir bölümdür. Diyetisyenler klinik diyetisyen veya halk sağlığı diyetisyeni olarak sağlık kuruluşlarında, sporcu diyetisyeni unvanıyla spor kulüplerinde çalışabilirler. Otel, restoran ve okullarda menü oluşturabilir, denetleyici olarak görev alabilirler. Diyetisyenlik bölümünü okumak isteyen kişilerin yardımsever, insani ilişkileri kuvvetli, sorumluluk sahibi, özverili, güler yüzlü, sabırlı olmaları gerekmektedir. Sağlıklı olmak, sıfır bedene sahip olmak demek değildir. Sağlıklı bir beden daha kaliteli bir yaşam sürmenizi sağlar. Sadece görüntü amaçlı sağlık olmaz; bölümü seçerken işimizin ciddiyetinin farkında olmamız gerekir. İnsanların yaşamlarına dokunmak sorumluluk gerektirir.
0 yorum