Einstein Ölmeden Önce Karatahtaya Neyin Formülünü Yazdı?
Albert Einstein 18 Nisan 1955’te öldüğünde gerisinde tamamlanmamış bir teoriye ait formüllerle dolu bir kara tahta bıraktı.

Fotoelektrik etki, genel rölativite, spesifik rölativite ve Brownian devimi de dahil pek çok fizik devrimini gerçekleştirmişti. Albert Einstein  hayatının son 30 yılını yerçekimi ve elektromanyetizmayı tek bir zekice teoride birleştirmek için harcadı. Bu teori evreni oluşturan tüm fiziksel kuvvetleri göstermeyi hedefliyordu. Einstein tümüyle doğal olarak bütün bu teorinin tek bir teoride birleştirilebileceğine ilişkin güçlü bir his taşıyordu. “ Akıllı bir arayış bu iki farklı alanın tümüyle birbirinden bağımsız olduğu varsayımına dayanamaz,” demişti Einstein 1923’de kendi Nobel Konuşması’nda. Ayrıca o  kuantum mekaniğindeki paradoksları çözmenin ile elektromanyetizma ve yerçekimi teorilerini birleştirme ile alakalı olabileceğini düşünüyordu .

Einstein kuantum mekaniğinin daha tamamlanmış bir teoriden türetilebileceğinde de hep ısrar etmiştir. 1920’lerde Einstein kendi birleştirilmiş alan teorisi üzerinde çalışmaya başladı. Sadece elektromanyetizma ve yerçekimini bilinen kuvvetler ve elektron ve proton da sadece bilinen atom altı parçacıklar olduğu esasına dayanarak çalışmaya başladı. Pek çok fizikçi henüz keşfedilen kuantum teorinin tuhaf ve garip dünyasının keşfetmek için zaman harcarken, asıl çalışma alanının elektromanyetizma ve yerçekimini birleştiren tek bir teori olduğunu göremediler. Fakat Einstein ve birkaç bilim insanın bu birleştiren teori üzerinde yoğunlaştılar. 1918’de Hermann Weyl Riemannian geometrisinin genelleştirmesini esas alan bir birleştirme şeması ortaya koydu. İşte Weyl’in bu çalışmasından ilham alan Theodor Kaluza uzay-zamandaki 5 boyutlu genleşmelerden birinin Einstein’ın 4 boyutlu denklemlerini ve ekstra olarak Maxwell’in elektromanyetizma denklemlerine eşit denklemler üretebileceğini gösterdi. 5. Boyut oldukça kompakt olabilir, bu nedenle çok küçük bir alanda bükülmüş olduğundan tespit edemiyoruz. 

Sonrasında ise Oskar Klein bu fikri geliştirdi. Einstein bu beşinci boyut yaklaşımını beğenmişti. Sonrasında Einstein birleştirilmiş alan teorisine ilişkin ilk yayınını Jacob Grommer ile benzer yaklaşım izleyerek 1922’de yayınladı. Sonrasında diğer bir yaklaşımda Einstein, genel göreliliği elektromanyetizma denklemlerini kapsayacak şekilde genişletmek için 4 boyutlu geometriyi koruyarak metrik tansörü(temel gerey) genelleştirdi. Einstein hayatının son 30 yılını bu temel yaklaşımlar üzerinde çalışarak geçirdi. Fakat aradığı eksiksiz birleştirilmiş teoriyi bulamadı. Pek çok fikir üretmiş ve sonra da bu fikirleri reddetmiştir. “Benim entelektüel tohumlarım çok genç yaşta, hayal kırıklığı yaratan umutlarla mezarı boyladı,” demiştir 1938’deki mektubunda.



Einstein birleştirilmiş alan teorisinden asla vazgeçmedi. Ölüm döşeğinde bile çalışmasına devam etti. İşte Einstein’ın ölmeden önce tahtasına yazıp çizdikleri buna en iyi örnektir. Belki de birleştirilmiş alan teorisini keşfetmede yaptığı hatalardan biri kuantum mekaniğini reddetmesidir. Bu nedenle fizik alanındaki yeni gelişmeleri ihmal etmiş ve fiziksel topluluklarla arasına mesafe girmesine neden olmuştur. Einstein bu pozisyonunda haberdardı ve bunu 1954’de şöyle dile getirmişti. “Sanırım rölativistik kuma kafasını gömmüş bir deve kuşu gibi gözüküyorum, bundan dolayı kötü nicemle yüzleşemiyorum”. Pek çok insan Einstein’ın zamanının çok ilerisinde olduğundan dolayı başarısız olduğunu söylüyor. Çünkü Einstein’ın 1955’de ölümüne kadar birleştirilmiş alan teorisiyle ilgili aletler ve bilgi yeterli değildi. Daha önce Zero Hour adlı bir TV dizisinde  Einstein ‘ın ölmeden önce tahtasında bazı şeyleri sildiği söylendi. Dedikodu ise Einstein’ın ölmeden önce insanlık için çok tehlikeli bir enerji kaynağının formülünü yazmış ve sonra bunu silmiş olabileceğiydi. Fakat tabi ki bu tümüyle düzmece. Einstein ölmeden önce birleştirilmiş alan teorileri üzerinde çalışıyordu. TV programında gösterilen ise zamandan bağımsız Schrödinger denklemi. Bu fizikçiler için çok sıradan bir denklem.Rölativistik olmayan kuantum mekaniğinin temellerini içeriyor. Bu dizi zaten 3 bölüm sonra kesildi.



Einstein belli ki zamanının çok ötesindeydi. Bugün bile sicim teorisi, M teorisi gibi teorilerle 10 ve daha fazla boyuttaki evrenler açıklanmaya çalışılıyor. Fakat bu teorileri kanıtlamak için test edilebilir tahminlerin yapılması gerekiyor. Hatta CERN’de ve diğer fizik laboratuarlarında bulunan bulgular bu teorilerin düşünüldüğünden daha karmaşık olabileceğini gösteriyor.

Kaynak

Fizikist
Türkiye'nin Popüler Bilim Sitesi

0 yorum