Varsayımımı biliyorsunuz. Tamamen mantık yürütmeye dayalı olarak geliştirilmiş bir varsayım.
Geçerli, geçersiz bir çok varsayım gibi test imkanı olmadığı sürece, bir varsayım.
Bence;
Evrenimiz var olmadan önce "sadece Uzay" vardı. Bunu sonsuz ve dingin bir enerji denizi olarak hayal ediyorum. Birim ve özdeş enerji ünitelerinden oluşmuş,
BB ile bu denizde bir noktadan başlayarak dinginlik bozuldu. Bu noktaya aşırı yüklenme ile simetrik yapı kırıldı.
"Aşırı yüklemeye neyin sebep olduğu?" ayrı ve bence cevapsız kalacak bir konu. Hiç girmiyorum.
Ama bu yükleme sonucu simetri kırılmasının, her yöne özdeş şekilde dağıldığını düşünüyorum.
Simetri kırılmasının yaşandığı alan ile henüz olağan halinin koruyan alan arasında da enerji yoğunluk farkı olmalı,
Simetri kırılması ile uzay içinde farklılaşan alana ise "Evren" diyorum.
Evren genişliyor, Çünkü evren dışında bu genişlemeyi durduracak bir direnç yok.
Eğer evrenin iç yapısı ile dışındaki alan tamamen aynı özelliklerde olsaydı. Evren niye genişlesin ki?
Eğer ilk başta varsaydığım gibi, uzay bir enerji denizi ise
Uzayın simetri kırılan bölgesi ile dışındaki alan arasındaki bu yoğunluk farkından dolayı da, bu genişlemenin her enerji ünitesi üzerinden ilerleyeceğini, ünitenin de kendi titreşim alanı kadar bir alan sonra, bu etkiyi bir sonraki üniteye geçireceğini düşünüşorum.
Bunun anlamı ise genişlemenin (1 Planck mesafesi+ 1 Planck Mesafesi+...) şeklinde dalga dalga olacağı.
Yoğunluk farkından dolayı da, her ilerleme aşaması esnasında, geriye hafif bir eko'nun yansıyacağını düşünüyorum. Sonuçta, bir dalga çok yoğundan az yoğun ortama doğru hareket ediyor.
İşte Zaman' ı da bu yansımaya bağlıyorum. Frekansı ve dalga boyu da da genişleme ile aynı olmalı.
Simetri kırılan alanda içe doğru bir hareketi olduğu için, başlangıçta çok zayıf olsa da bir ilerleme aralığına gelince, aktarılan enerjinin dalga sırası yoğunluğunun arttığını ve kütleninde bu arralıkta ancak bütünlüğünü koruyabildiğini düşünüyorum.
Zaman'in dalga olarak taradığı simetri kırılmış bu alan işte Bizim evrenimiz...
Zaman bu temele dayandığında, evrenin var oluşu ile gerçekleşiyor. Öncesi yok.
Genişleme her yöne olduğu için, yansıma dalgaları da her yönden geliyor. Bunun dışında bir doğrultusu yok. Ama tek yönlü...
Bu yapısından dolayı da tüm simetri kırığı alanı taramış oluyor.
Yani uzay ile içiçe geçmiş, bütünleşmiş oluyor.
Bu yapının içindeyken Zaman'ı uzaydan ayırmamız imkansız. Bu "Hayır!" kısmı...
Ama kütleninin bütünlüğünü koruduğu özel bir alan oluşturma imkanı olursa, buna karşılık bu gelen dalgaları sönümleyecek frekansta ve dalga boyunda bir titreşim yayma imkanı olursa
Zamansız gibi gözüken bir uzay alanı oluşturulabilinir.
Aslında dalga oldukları için, birbirlerinin içinden yollarına devam ederler ama bu alanda yıkıcı girişim ile Uzay alanındaki üniteleri titreştirmezler.
Bu da farazi "Evet!" kısmı...