Bu soruyu bu şekilde sorduğunuza göre tanrı temelli bir yaratılışa inandığınızı anlamak için sherlock holmes olmaya gerek yok.
Eğer tanrının yarattığı canlılar, kendilerinden daha mükemmel sentetik ya da mekanik canlılar yaratabiliyorsa bunun anlamı tanrıdan daha mükemmel olabilecekleri ya da kendi yaratıcılarından daha mükemmel " şeyler " yaratabilecekleri anlamına gelmez. Tümevarım yardımı ile düşünecek olursak: Tanrı, insanı yaratıyor. Fakat kesinlikle insanlığın kendisinden daha mükemmel olduğunu hiçbir kitapta ya da olayda belirtmiyor. İnsan, yapay zekayı yaratıyor. Ve kesinlikle yapay zekanın, kendi sahip olduğu bedensel ve zihinsel sınırların çok ötesinde varlıklar olabileceğine dair sağlam umutlar üretiyor.
İkinci olarak tanrının, insanlığı kocaman evrende özel varlıklar olarak ilan etmesi ve yaratması ya da insanlığın cehaleti ve bilgi, algı kapasitesinin azlığı yada yetersizliği sonucu kısa yoldan bir açıklama için " tanrıyı " yaratması ile insanlığın, yapay zekayı gelişmek ve evreni keşfetmek için yaratması arasında gözardı edilemez bir " ego ve anlam " farkı vardır.
Sonuç olarak bana göre; insan, tanrıya ya da onun buyruklarının ilahi ve kutsal kişiler tarafından yorumlanması ile oluşan dinlere göre tanrıdan asla daha fazlası olamayacaktır. Bu kesin.
Fakat insana göre bu yakın zamanda değişecek. Bilim ve sanat önderliğinde.
Mars'a gidip orada tek hücreli de olsa yaşayan " canlılar " olduğunu gördüğümüzde evrenin özel varlıkları olduğumuz hakkında fikrimiz değişecek.
Genetiğimiz ve akabinde DNA'mızla CRISPR-CAS yardımı ile oynayıp genomumuzu şimdi olduğumuzdan daha zeki, daha dayanıklı olacak şekilde manipüle ettiğimizden " yaratılış " hakkında ki fikrimiz değişecek.
Aslına bakarsan, yere değilde yıldızlara bakıp oradan kendimize yer seçtiğimiz günden beri bu değişim kademeli olarak başladı.