0

Karadeliklerin kendileri küresel olunca olay ufukları da aynı şekilde küreseldir. Karadeliğin küresel olmasının çok basit bir mantığı var. Kütleçekim kuvveti cismin merkezi odaklı ve 360 derece eş yönlü ve eş zamanlı bir kuvvet uygular. Bunu şişmiş bir balonla test edebilirsiniz. Balona baskı yaptığınızda parmaklarınızın arasından kaçmaya çalışır. Tüm yüzeyi kapatacak şekilde baskı yapamazsanız boşluk bulduğu yerden bombe yapar. Bu mantık kütleli bir cismin çekim gücünün merkezinden odaklandığını ve her zerreye eş yönlü bir kuvvet uygulandığını ispatlar. Büyük kütleli bir yıldız kendi çekim gücüne karşı koyamayıp çöktüğü zaman yine eş yönlü ve eş zamanlı olarak çöker. Doğal olarak da küreseldir. Olay ufku da yine aynı kuvvetin etkisinde olduğu için o da küreseldir. Karadeliklerin dönmediği var sayılmaktadır. Bunun nedeni de yine basit bir mantığa dayanır. Kütlenin tüm momentumu toplandığı zaman küçülen kütlenin dönüş hızının ışık hızını aşması gerekir. Bu da mümkün olamayacağı için momentumun kütleyle birlikte sıfırlanmış olması gerekir. Momentumun sıfır olması da maddenin yapısının artık eskisi gibi olmayacağını gösterir. Yani madde bizim bildiğimiz ve tanıdığımız formda olmayacaktır. Belki de bu yüzden o kadar madde küçücük bir hacme sığabilmektedir. Yani boyutsuz olmalıdır. Momentum olmayınca dönüş de olmaz. Zaten dönen karadelik varsa ister istemez manyetik bir alan yaratır. Bunun bir işaretine de rastlanmamıştır sanıyorum. Ya da bir karadeliği yakından incelemek imkanı doğarsa belki o zaman daha sağlıklı bilgi ediniriz. (Yakından derken güvenli bir uzaklıktan demek istiyorum elbette)

Necmi Tüfek 7 yıl önce 0
0

Vide supra, Ligo'nun gözlemleri çarpışıp birleşen karadeliklere ait gözlemlerdir. İki karadelik çarpıştığında ister istemez bir momentum ortaya çıkabilir. Yani çarpışmanın yönü ve şiddeti çok farklı sonuçlar meydana getirebilir. Bize ulaşan kütleçekim dalgaları da normal bir karadeliğin kütleçekim dalgaları gibi değildir sanırım. Çünkü onlar çarpışmanın şokuyla yayılan dalgalardır. Elde edilen veriler elbette çok değerlidir. Ama sonuçta bireysel bir karadelik gözlemi değildirler. Bu da, elde edilen verilerin yanıltıcı olabileceği ihtimalini doğurur. Ama tabii ki karadelik gibi çok az şey bilinen bir konuda kimse "mutlaka bu böyledir" diyemez. Biz sadece mantık yürütebiliyoruz ama onlar gözlem yapıyorlar. Yayınlarına da saygı göstermek gerekir elbette. Karanlık Profil, En azından bir teoriniz var. Bu emeğiniz de takdir edilmesi gereken bir şey elbette. Karadeliğe madde girişi konusunda sizinle aynı fikirdeyim. Madde, madde olarak karadeliğe giremez. Zaten bunun verileri gözlemlerle alınıyor sanırım. Düşen madde daha karadeliğe ulaşamadan iyice hızlanır, X ışınları yayacak kadar ısınır. Karadeliğe ulaştığı zaman artık madde değil ışınımdır. Olay ufkundan öteye gidemeyeceği konusunda da yine aynı fikirdeyim. Yani ışık olay ufkundan öteye "ışık" olarak gidemez. Öyle olsa zaten karadeliğin içini de görmüş olurduk. Olay ufkunun iç kısmı hakkında bir şey söyleyemem. Ama uzay-zaman da dahil hiç bir şey yoktur demek de sanırım biraz iddialı bir söylem olur. Şöyle ki; ışık, olay ufkuna ulaştığında artık ışık bile değildir. Momentumu ve kütle potansiyeli ayrışır bence. Yani olay ufkundan öteye giden sizin de belirttiğiniz gibi saf enerji formudur. Onu da biz göremediğimiz için ne olduğunu zaten bilmiyoruz. Ama üç boyutlu olamayacağı konusunda sanırım hemfikiriz. Yani olay ufkundan ötede üç boyutlu bir şey olamaz. Bu da bizim için görünmez olmasını açıklar. (Bu arada, yoğun bir madde girişi karadeliğe bir dönüş özelliği kazandırabilir. Bunu da gözardı etmemek gerekir sanırım.)

Necmi Tüfek 7 yıl önce 0