Soru çözmek, problem çözmek, tekrarlamak...
Beyindeki sinir hücreleri çoğalamazlar, öldükleri zaman yenisi gelemez. Hareket edemezler. Buna karşılık birbirleriyle sayısız bağ kurup, evrendeki yıldız sayısı kadar bağ kurar.
Tabii bunların hepsini aktif ve canlı tutmak ciddi bir yapısal kaynak (protein, mineral, aminoasit), enerji ihtiyacı demektir. Bu yüzden kullanılmayanları, az kullanılanları siler.
Bir konuda ilk öğrenirken, beyniniz bir çok konudan çağırısım yapar, bunlara göre konuyu sınıflandırır ve bu konuyu destekelyecek konularla bağlarını kurar. Mesela, 2 bilinmeyenli fonksiyon konusunu ele alalım.
Soruyu çözecek olan hücrelerde, ileti bir hücreden bir diğerine iletilir. Ancak aynı konu üzerinde tekrar yapmaya çbaşladıkça, diyelim ki eskiden 1 den başlayan ileti 2,3,4,5 no2lu hücreleri geçip 6'ya ulaşırken, terkarlar sonucu 1 ile 6 kendi arlarında bağ kuracak şekilde akson ve dentritlerini uzatırlar. Aradaki 5 hücreyi saf dışı bırakırlar.
Eğer konu daha da tekrar ederse, bu sefer aralarındaki bağ sayısını güçlendirirler. Böylece bir problemin çözümü, 15 dakikalardan 1-2 dakikaya kadar iner.
Ama zamanla bu problem çözümlerini bırakırsa kişi, bu bağlatılar zayıflar. Genellikle çok uzun süre basit de olsa varlığını bu bağ varlığını sürdürür ama problem çözümü en azından 2-3 kat uzamıştır artık.
Bu nedenle vakit kaybından ziyade, hangi bilgiye ne düzeyde ihtiyacınız olacağına göre karar verin.
Çünkü farkında olmasanızda , bu tür bağlantılar aynı zamanda düşünce şeklinizi de kısmen biçimlendirir.
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")