Mansur Bey;
Anlaşılan siz Einstein\'ın özel görelilik teorisini okumamışsınız. Ya da okulda size ders veren hocalarınız bunu önemsiz, çürütülebilir bir şey gibi görmüşler, siz de bu yüzden olayın önemini kavramamışsınız. Neyse, şimdi bile internetten girerseniz sanırım yeteri kadar bilgi bulursunuz.
Önce çelişkinize bir bakalım; \"ışığın sonuçta bir madde olduğu gerçeği var\" diyorsunuz. Henüz deney yapılamadı diyorsunuz. Yanılıyorsunuz...
En fazla deney ışık üzerine yapılır. Işık hızının sabit olduğunu kabul etmeyen bilim adamlarının uzun yıllar ve yoğun çabalar harcaması yeterli olmadı. \"Özel görelilik\" hala çürütülemedi, aksine her şartta geçerli olduğu hep kanıtlanmış oldu. Yani 112 yıldır süren çabalar o teoriyi perçinledi.
Kavramları yerinde kullanmak gerekir. \"ışık\" yerine \"foton\" demelisiniz. Çünkü, foton \"ışık\" huzmesi halindeyken dalgadır. Parçacık özelliği göstermez. Ancak durduğu, yani bir yere çarptığı zaman parçacık özelliği gösterir. Fotonun böyle bir \"dalga-parçacık\" ikiliği var. Dalga halindeyken belirli bir enerji taşır, bir yere çarptığında bu enerji gücü ölçüsünde kütleye çevrilir ve etki yapar.
Eğer ışık hızı sabit olmasaydı kozmoloji, astronomi, \"meterolojinin\" hava tahmin raporu gibi güvenilmez, değişken olurdu. Neyse ki ışık hızı sabittir ve bizim iyi bir evren haritamız var. Şöyle bir örnek verebiliriz bu konuda;
Bize ışıkları gelen sayısız gök cismi var. Bazı galaksiler ışık hızına oldukça yakın, 200 bin 250 bin Km/sn hızla bizden uzaklaşıyorlar. Yaklaşanlar da var elbette. Şimdi diyelim ki 250 bin Km/sn. hızla bize yaklaşan bir galaksi var. Onun yanında daha az hızlarla yaklaşan daha başka galaksiler de var. Sizin hesabınıza göre onlardan gelen ışık farklı hızlarda olacaktı. Ve bizim bunu anlamamız mümkün olmayacaktı. Ama ışık hızı sabit olunca şöyle bir şey oluyor; Bize gelen ışıkların hızları aynı oluyor ama frekansları, dalga boyları değişiyor. Işık maviye doğru kayıyorsa, bize yaklaştığını anlıyoruz, kırmızıya kayıyorsa, bizden uzaklaştığını anlıyoruz. Yani değişen hız değil, frekans. Yani enerji... Bu sayede çevremizdeki gök cisimlerinin bize ne kadar uzakta olduklarını kesinlikle ölçebiliyoruz.
Daha çok şey var ama fazla uzun yazıları sevmiyorum. Şimdilik bu kadar yeterlidir sanırım. Ama yine detayları konuşabiliriz tabii.
Saygılar, selamlar...