\"Zaman\"değil ama \"Zaman algısı\" kişiye özeldir. Yani kişinin hızına bağımlıdır. Yolculuğa çıkan kişiler için özel görelilik denklemleri çalışıyor.
Bu durumda dünyada bekleyen kişi için 50 yıl geçmiş oluyor. Uzay gemisindeki kişi için 35 yıl geçmiş oluyor. Yani eğer ellerinde elektronik bir takvimle yolculuğa başlasalardı, dünyaya geri döndüklerinde takvimleri 15 yıl geride olacaktı.
Düzeltmeyi içinde bulundukları ortama göre yani dünya ya göre yapacaklardı.
Bu yolculuk esnasında hücrelerimiz içinde zaman aynı oranda yavaşlıyor. Yani eğer hücre içi telomerler 120 bölünmeye ayarlı ise, yolcuların hücreleri de 120 defa bölünüyor. Daha fazla değil. Ancak yolculuk esnasında oranlı olarak bölünme hızı da yavaşlıyor.
Çünkü hızlanınca gerçekleşen zaman genleşmesi, canlılık için değil, kütleli madde için geçerlidir. Yani madde\'nin entropi2den etkilenme oranı düşmektedir.
Hücrelerde sonuçta madde oluşumu olduğundan, onlarda aynı şekilde etkileniyor.
Yolculuktan sonra bilinçli olarak beyin ile farkettiğimiz zaman farkını, bilişsel olarak düzenliyoruz. Ama fiziksel ve hücre düzeyinde hücrelerimiz 15 yıl geride olacaklar. Başka bir adaptasyon yok.
(Bence)