Bu düşünce biraz tuhaf gelebilir fakat sinestezik kişiler için durum tam olarak böyle. Bu zararsız durum, toplumun neredeyse %20’sinde görülüyor.
Peki nedir sinestezi?
Sinestezi kavramı, Yunanca‘da “syn” (birlikte) ve “aesthesis” (algılamak) kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşturulmuştur. İsmin kökeninden de anlaşılacağı üzere; sinestezi, duyuların birlikte algılanması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Sinestezik kişilerde bir duyunun algılanması, başka bir duyunun da algısını tetiklemektedir. Böylelikle iki ya da daha fazla duyunun algılanması birlikte olmaktadır (1).
Sinestezik kişiler; “pencere” kelimesini gördüklerinde et tadı alabiliyorlar ya da bir müzik duyduklarında bunu mavi olarak nitelendirebiliyorlar. Bu kişilerde tüm duyular, beyindeki bağlantılar nedeniyle birbiri ile ilişkili durumdadır (2).
Sinestezik kişiler, rakamları ya da harfleri duyabilir, onları bir renkte görebilir ve herhangi bir rengi bir harf ya da rakamla ilişkilendirebilir. Richard Feynman, What Do You Care What Other People Think? isimli kitabında, “bir denkleme baktığımda, -nedenini bilmiyorum ama- harfleri renkli görüyorum, benim için; j’ler açık kahverengi, n’ler mavi-mor arası ve x’ler koyu kahverengi” diyor. Bu ifadesinden, Feynman’ın da sinestezik olduğunu anlayabiliyoruz. Journal of Neuroscience’ta yayınlanan bir çalışmada; 12 sinestezik ve 12 sinestezik olmayan kişinin, beyinleri uyanık oldukları anda, fMRI cihazı ile görüntülendi. Bu süreçte, deneklerden yalnızca dinlenmeleri istendi. Araştırmanın sonuçları incelendiğinde, sinestezik kişilerin beyinlerindeki bağlantıların, sinestezik olmayanlara göre farklılık gösterdiği görüldü. Sinestezik kişilerin beyinlerindeki görsel alan (özellikle renk ile ilgili bölge) ile işitsel alan arasında çok daha yoğun bir bağlantı ağı olduğu görüldü. Bu bağlantılar sayesinde, rakam duyulduğunda kişinin zihninde bir renk canlandığı düşünülmektedir (3).
Çok uzun bir süre; sinestezi, kişiler için yararı ya da zararı olmayan doğal bir durum olarak görüldü. Fakat son yapılan araştırmalar ile; bilişsel ve fizyolojik özellikler ile bağlantısının olduğu anlaşıldı. Üstelik bunlardan bazıları oldukça olumlu özellikler. Bugüne kadar genetik olduğu düşünülen sinestezinin bazı durumlarda çevresel olabileceği de son zamanlarda anlaşıldı. Ayrıca sinestezinin, multiple skleroz, irritabl bağırsak sendromu, bazı çeşit baş ağrısı gibi bağışıklık sistemine bağlı hastalıklarla da ilintili olduğu görüldü (4).
Sineztezinin avantajları nelerdir?
Yapılan çalışmalar, sinestezik kişilerin, diğer insanlardan çok daha iyi bir hafızaya sahip olduğunu ortaya koymuştur. Bunu şöyle bir örnekle açıklayalım; bir kişinin ismini hatırlamaya çalışın. Kişinin ismi Ahmet ya da Mehmet hangisiydi? Peki şimdi, A’nın mavi, M’nin mor renk olduğunu hayal edelim. İsimden ziyade rengi hatırlamanız ve kişinin ismini bu bağlantı sayesinde kolaylıkla bulmanız oldukça yüksek bir ihtimal.
Ayrıca sinestezik kişiler daha yüksek bir zihinsel imgeleme gücüne sahiptirler. Mental imgeleme, çok kullanılabilir bir özellik gibi görünmese de, aslında günlük hayatımızda bunu sıklıkla kullanıyoruz. Örneğin; yüzleri hatırlamada, yolumuzu bulmada ya da kutusunda parçalar halinde duran yeni satın aldığımız bir mobilyanın kurulumunda.
Bunlara ek olarak sinestezik kişilerin diğerlerine göre daha yaratıcı oldukları ve bu nedenle resim müzik gibi sanat dalları ile daha çok uğraştıkları da görülmüştür (4).
Uyku ve rüya durumu
Sinestezi hakkında henüz çok fazla şey bilmiyoruz fakat şimdiye kadar yapılan araştırmalara göre, sinestezinin yaratıcılık ve kişilik özelliklerini etkiliyor olması uyku ve rüya görme durumu hakkında yeni hipotezleri de beraberinde getiriyor. Sinestezik kişilerin, dünyanın geri kalanına göre daha farklı uyku alışkanlıkları ve rüya görme durumlarının var olduğu ortaya çıkmıştır. Sinestezik kişilerin, yaratıcılık fonksiyonlarını destekleyen REM uykusunu tecrübe etmelerinin de farklılık gösterdiği düşünülmektedir (4).
Sinestezi hakkında her gün yeni bir şeyler öğrenmeye devam ediyoruz fakat bu alanda öğrenebildiklerimiz oldukça sınırlı çünkü tıpkı rüyaların durumunda olduğu gibi elde edilen veriler çok kişisel ve insanların zihinlerinde neler olduğunu tam olarak bilmemiz şimdilik çok zor.
Kapak görseli
http://www.npr.org/sections/thesalt/2013/03/12/174132392/synesthetes-really-can-taste-the-rainbow
Kaynaklar
Synaesthesia: The strangest thing. JE Harrison - 2001.
http://www.sciencealert.com/scientists-have-identified-a-weirdly-common-form-of-synaesthesia
https://www.psychologytoday.com/blog/eyes-the-brain/201207/the-brain-synesthete
http://www.iflscience.com/brain/seeing-music-or-tasting-numbers-heres-what-we-can-learn-from-people-with-synaesthesia/
İleri Okuma
Intrinsic Network Connectivity Reflects Consistency of Synesthetic Experiences
A. Dovern, G.R. Fink, A. C.B. Fromme, A.M. Wohlschläger, P.H. Weiss and V. Riedl.
Journal of Neuroscience 30 May 2012, 32 (22) 7614-7621; DOI: https://doi.org/10.1523/JNEUROSCI.5401-11.2012.
https://ed.ted.com/lessons/what-color-is-tuesday-exploring-synesthesia-richard-e-cytowic
Bengü Onat
zaten en nihayetinde her şey titreşim değil mi? bazıları görülen frekans, bazıları duyulan frekans, bazıları tadılan frekans. bu kişilerin algıları bizimkilerden daha açık :)
Birkan Ulusoy
hayalimdeki farklılık