JWST, CECILIA projesinin bir parçası olarak heyecan verici bir dizi gözlemle meşgul. Kimyasal bileşimlerini detaylandırmak için bazı eski galaksilere bakıyor. Amaç, evrenin en heyecan verici dönemlerinden birinde galaksi evrimi hakkında fikir edinmek.
Bu galaksilerin ışığı, evrenin sadece üç ve biraz milyar yaşında olduğu zamanlardan geliyor. Bu, çoğu yıldızın oluştuğu, evrende çok aktif bir dönem civarındadır. Bu uzak galaksilerde oluşan ve kullanılan elementleri ve molekülleri bilmek, bize bu yıldız adalarının şimdiki haline gelmek için yaptıkları yolculuğu anlatabilir.
Carnegie Bilim Enstitüsü'nden projenin ortak lideri Dr. Gwen Rudie yaptığı bir açıklamada, “Bu erken galaksilerin kendi Samanyolumuzdan ve bugün bizi çevreleyen galaksilerden çok ama çok farklı kimyaya sahip olduğunu düşünüyoruz. Ve CECILIA ile, gerçekte ne kadar farklı olduklarını tam olarak anlayabileceğiz.” dedi.
Proje, adını 100 yıl önce Güneş'in ve tüm yıldızların bileşimini ilk keşfeden Amerikalı gök bilimci Profesör Cecilia Payne-Gaposchkin'den alıyor. Çok doğru bulguları haksız yere eleştirildi, ancak sonunda doğru olduğu kanıtlandı. Harvard'da Astronomi Bölümünün başkanı oldu ve Üniversitede bir bölüme başkanlık eden ilk kadın oldu. Öğrencileri arasında Amerikan-Kanadalı gök bilimci Helen Sawyer Hogg, gök bilimci ve eşcinsel hakları aktivisti Frank Kameny ve Drake Denklemi'nden gök bilimci Frank Drake vardı.
JWST'den gelen ilk bilimsel görüntüler üç hafta önce ortaya çıktı ve bunu, en uzak galaksinin olası gözlemleri ve süper kütleli bir kara deliğin çevresinden daha önce hiç görülmemiş emisyonların keşfi gibi başka bir araçla mümkün olmayacak bir dizi keşif ve analiz izledi.
Dr. Rudie "İlk görüntüler, projemizin bizi neredeyse kesinlikle şaşırtacağını gösteriyor. Astronomide yeni bir dönemin şafağı için heyecanlıyız." diye ekledi.
https://www.youtube.com/watch?v=6pJiQ5bPtLo&t=2s
En yeni teleskop olarak, JWST oldukça meşgul olacak. Carnegie'nin araştırmacıları, uzay gözlemevinde zaman ayırtmış beş projeye daha liderlik ediyor.
Ekip ayrıca, James Webb'in LGBTQ çalışanlarına yönelik ayrımcı politikalara katkıları bilinir hale geldiğinde, NASA'nın teleskobun adını değiştirmeme konusundaki tartışmalı seçimini de tanımak istiyor.
Dr. Johanna Teske, "JWST'den gelen ilk görüntüleri ve tayfları gördüğümde, derin bir hayranlık ve ele avuca sığmayan heyecan hissediyorum ve ayrıca bu teleskopun getirdiği teknoloji ve bilimdeki gelişmelere katkıda bulunan birçok kişiye büyük şükran duyuyorum." dedi. "Ancak ne yazık ki, bu teleskobun adının astronomi için kapsayıcı, açık bir geleceği temsil etmemesinin getirdiği hayal kırıklığı ve öfke, olumlu duygularımı gölgeliyor."
Bu içerik IFLSCIENCE’da yayınlanmıştır.
0 yorum