Bu amaçla ülkenin güneybatı ucuna 5 km derinliğinde bir delik açılacak. Delikteki sıcaklıkların 400-1000 derece Celsius arasında olacağı öngörülüyor. Bu da, uzmanların tahminine göre 50 megawatt‘a kadar enerji üretebilecek kadar süperkritik buhar üretmeye yetecek. Böylece geleneksel jeotermal kuyulardan 10 kat daha verimli olacak.
Jeotermal enerjiden onlarca yıldır yararlanılıyor. Türbinleri çalıştırıp elektrik üretmek için yer yüzeyinin altında depolanmış olan doğal sıcak suya erişilecek delikler kazılıyor. Özellikle jeolojik olarak etkin kaplıcaları ile ünlü İzlanda’da, ülkenin çeyreğinden fazlasının elektriği jeotermal enerji kuyularından sağlanıyor. Ülkenin geri kalan elektrik gereksinimi ise hidroelektrik santrallerden karşılanıyor.
Ancak jeotermal enerjinin verimliliğine ilişkin bazı sınırlar var. Bu nedenle, daha iyi bir çözüm olması umularak İzlanda Derin Sondaj Projesi (IDDP) başlatıldı. Projenin hedefi, tüm kaya katmanlarını delip geçerek, volkanlara sızan magmaya kadar ulaşmak.
Temiz ve Sürdürülebilir Enerji
Bu projenin akla gelişi aslında 2009 yılında yapılan bir hata ile olmuş. Ekip geleneksel bir jeotermal kuyu açmak için yüzeyi kazarken, farkında olmadan yaklaşık 2 km derinlikteki bir magma rezervuarına denk gelmiş. Deneme amaçlı olarak deliğe su döken ve ne kadar enerji üretebileceğine bakan araştırmacılar, 30 megawatt civarında güç üreterek o zamana dek varolan en güçlü jeotermal kuyuyu yarattıklarını görmüşler. Sadece deneme amaçlı kurulduğu için kısa ömürlü olan bu kuyudan esinlenen araştırmacılar, giriştikleri proje ile şimdi bu teknolojiyi sürdürülebilir bir kaynak biçimine getiriyor.
İzlanda’nın jeolojik olarak etkin olan Reykjanes bölgesindeki yeni kuyunun kazılmasına geçtiğimiz Ağustos ayında başlandı. Ekip, gezegenimizin tektonik plakaları arasındaki başlıca sınırlardan olan Atlantik Ortası Sırtı‘na ulaşmayı umuyor; orada magma deniz suyunu 1000 derece Celsius’a yakın sıcaklıklara kadar ısıtıyor. “İnsanlar daha önce bu derinlikteki sert kayalara kazı yapmıştı; ama bu tür bir akışkan sisteme ilk kez delik açılıyor,” diyor ekipten Albert Albertsson.
O derinlikteki su aşırı sıcak olmasının yanı sıra, aşırı bir basınç (atmosferik düzeyin 200 katı basınç) altında oluyor. Ekip oradaki suyun “süperkritik buhar” adı verilen ve maddenin sıvı ya da gaz olmayıp, bu iki halinden de fazla ısı enerjisi taşıyabilen bir halini üretmesini bekliyor. Bu tür bir buhar, tipik bir jeotermal kuyunun 5 megawatt olan kapasitesinden 10 kat daha yüksek kapasitede oluyor.
Tabi bunlar şu anda kağıt üzerindeki hesaplamalar doğrultusunda ortaya çıkan beklentiler. Asıl sonuçları görmek için bu yıl sonuna kadar bitirilmesi umulan kazma işleminin tamamlanması ve kuyunun çalıştırılması gerekiyor.
Kaynak
*Bilimfili - "İzlanda’nın Yeni Enerji Kaynağı: Magma"
http://bilimfili.com/izlandanin-yeni-enerji-kaynagi-magma/
0 yorum