Herhangi bir günde, yaklaşık üç yetişkin Amerikalıdan biri fast food yer. Pek çok araştırma, fast food'un sizin için iyi olmadığını ve sağlıkla ilgili bir dizi başka konunun yanı sıra ABD'de milyonlarca insanı etkileyen obezite salgınıyla bağlantılı olduğunu öne sürüyor.
Ancak yeni araştırmaya göre, insanların fast food yemekten kaçınmasının ana nedeni, sadece sağlıksız olması değil. Aksine, suçluluk duygusu buna engel oluyor.
Çevrimiçi bir anket aracılığıyla 300'den fazla katılımcıyla yapılan yeni bir çalışmada, araştırmacılar kendilerini düzenli fast food tüketicileri veya düzenli olmayan tüketiciler olarak tanımlayan insanları ayıran temel faktörleri belirlemeye çalıştı.
Yazar Kiwon Lee tarafından yönetilen bir ekip, "Araştırmadaki bir boşluk, fast food tüketmeme nedenlerinin, fast food'un düşük besinsel kalitesi değildir ve nispeten bilinmemektedir." diyor
Besin kalitesi veya eksikliği, insanların fast food hakkında düşündüklerinde kesinlikle bir faktör olsa da bir sonraki yemeğimizi ararken tarttığımız birçok potansiyel şeyden sadece biri.
Ankette, katılımcılardan, fonksiyonel değerler (örn. kolaylık, tat, aşinalık) ve duygusal değerler (örn. zevk) dahil olmak üzere fast food ile ilgili bir dizi öğeye ne kadar önem verdiklerini belirtmeleri istendi.
Araştırmacılar, ham verileri dengelemek ve yorumlamak için bir dizi istatistiksel teknik kullanarak, özellikle düzenli olmayan fast food tüketicilerini tanımlayan iki temel ayırt edici faktör buldular.
İlk faktör, zaman baskısının olduğu, seyahat ederken, evde yemeğin bittiği veya stres zamanlarında olduğu gibi, kontrollerinin biraz ötesinde 'kazara durumlarda' fast food tüketme eğilimleriydi. Bunun aksine, düzenli olarak fast food yemeyi gönüllü olarak tercih eden insanlar muhtemelen bunu "yanlışlıkla" yapmıyorlardı.
Ancak, düzenli olmayan fast food tüketicileri için zamanın geri kalanında neden fast food yemediklerini daha açık bir şekilde açıklayan ikinci ayırt edici faktör devreye girdi. Analize göre onları en çok uzak tutan şey, suçluluk.
Araştırmacılar, "Düzenli olmayan tüketiciler, fast food tüketimi konusunda suçlu hissetme ve fast food tüketmediğinde başarılı hissetme eğilimi ile karakterize edilebilir" diye açıklıyor. "İlginç bir şekilde, fast food'un büyük bir sorunu olarak sıklıkla ele alınan ve anekdotlara dayalı olarak fast food'dan kaçınmanın önemli bir nedeni olarak kabul edilen sağlıksızlık, düzenli tüketiciler ve düzenli olmayan tüketiciler arasında ayrım yapmada etkili olmadı."
Bu sonuç, önceki araştırmalarda da bulunan bir şey olan, kötü beslenme kalitesi bilgisinin, birinin fast food tüketimi alışkanlıklarını etkilemek için yeterli olmadığını göstermektedir.
Ekip, "Fast food'un algılanan sağlıksızlığının, yalnızca algıya fast food yemeyi bırakmak için başka nedenler eşlik ettiğinde (sonuçlarımızın önerdiği gibi suçluluk duygusu gibi) tüketimden kaçınmaya yol açtığı varsayılabilir” diyor.
Araştırmacılar, çalışmalarının örneklem boyutunun nispeten küçük olduğunu kabul ediyor ve bu nedenle, sonuçlarını genelleştirirken dikkatli olunması gerektiğini öne sürüyorlar. Ek olarak, ilk anketlerini yönetilebilir kılmak için, araştırma tasarımı artık daha büyük veri setlerine ve daha fazla fast food gruplarına genişletilebilmesine rağmen, insanları yalnızca hamburger ve patates kızartması konusunda sorguladılar.
Araştırmacılar, düzenli olmayan tüketicileri karakterize eden ayırt edici faktörleri tanımlamanın yanı sıra, düzenli fast food yiyenleri farklı kılan bazı temel faktörleri de çıkardılar.
Ekip, bu çalışmanın yakında hepimize yeni optimize edilmiş reklam kampanyaları şeklinde yönlendirilebileceğini söylüyor.
Bulgular, Food Quality and Preference bölümünde raporlanmıştır.
0 yorum