Gizemli Uzay Dalgaları Dünyayı Etkilemek İçin Çalkantılı "Şoku" Nasıl Geçiyor?

Güneş rüzgarı ile Dünyanın manyetik alanının çarpışması, şok olarak bilinen bir engel oluşturur. Bu bariyerin Dünya tarafında, dışarıdaki kuvvetler, bazen yüzeye ulaşan PC3 dalgaları olarak bilinen elektromanyetik dalgalar üretir. Şokun dışında, ön şok olarak bilinen ve 30 s dalgaları olarak adlandırılan kendi dalgaları olan bir bölge var, ancak gök bilimcilerin 30 s-PC3 bağlantısını anlamaları keşiflerinden itibaren on yıllar aldı. PC3 dalgaları uydular için tehdit oluşturabileceğinden, sorunun pratik bir önemi var.

Helsinki Üniversitesi'nden Dr. Lucile Turc liderliğindeki bir ekip, Nature Physics'te bu uzun süredir devam eden soruya bir yanıt sağladı.

Turc, bir açıklamada, “Dalgaların şoktan geçerken nasıl hayatta kaldığı, dalgaların ilk keşfedildiği 1970'lerden bu yana bir sır olarak kaldı. Şokun diğer tarafında bu dalgaların hiçbir kanıtı bulunamadı.” dedi.

Turc ve ortak yazarlar, ön şoktaki koşulları modellediler ve modellerinin manyetik kabarcığımıza benzer, ancak daha zor tespit edilebilen dalgaları içerdiğini gördüler, ancak zorla. Turc, "Ne ve nerede aranacağı bilindiğinde, uydu verilerinde dalgaların net imzaları bulundu ve bu da sayısal sonuçları doğruladı." dedi.

Ön şok dalgalarının orijinal keşfi, içerideki koşulları değiştirmek için şoku değişmeden geçtikleri önerilerine yol açtı. Ancak Turc, ön şok içinde ve bu tarafta olup bitenlerin bağlantılı olduğunu ancak aynı olmadığını tespit etti.

Güneş rüzgarının ön şoktan geçişinde sıkıştırıldığı ve ısıtıldığı sonucuna vardılar, ancak bunun meydana gelme derecesi, önceki dalgaların şoku etkileme şekline bağlı olarak sürekli değişiyor. Neredeyse durdurulamaz güneş rüzgarının zar zor hareket ettirilen jeomanyetik alan üzerindeki etkisi düşünüldüğünde şaşırtıcı olmayan bir şekilde şok oldukça çalkantılıdır. Bu çalkantı, böyle bir arka planda görülen dalgaların fark edilmesini zorlaştırır.

Şoku geçtikten sonra, dalgalar uzay havasına küçük bir katkıda bulunur, bu da hayranlık uyandıran auroralara neden olabilir veya uyduların devrelerini kızartabilir. Turc, ön şok faaliyetinin neden olduğu dalgaların bunun sadece küçük bir bölümünü temsil ettiğini, ancak yine de bütünü kavramak istiyorsak anlaşılmaları gerektiğini söylüyor. Dahası, onları araştırmak, yeni doğan ve patlayan yıldızlarla dolu kümeler gibi, yüklü parçacık akışlarının manyetik alanlarla karşılaştığı diğer örnekleri inceleme şansını da temsil eder.

Makale, Nature Physics'te açık erişime sahiptir.

Bu içerik IFLSCIENCE’da yayınlanmıştır.