Maddeden geçen ışık, fotonun kristale teleportasyonu için kullanılarak, kuantum fiziğinde sadece parçacığın kompozisyonunun önemli olmadığı ve halinin önemli olduğunu gösterildi. Böylece parçacık var olarak zorlayıcı koşullara karşı durabilir ve böylece maddede ışıktan ayırılabilir. Félix Bussières ve meslektaşları sonuçları Nature Photonicsde raporladı. Yapılan son deneyler sayesinde fotonun kuantum halinin kristale ışınlanarak ikisinin doğrudan etkileşime girmeden korunabileceği doğrulandı. Birincisi hafıza bankası gibi kullanılarak kristalde fotonun bilgisini depolarken, ikincisi ise teleportasyon etkisini bu mesafeler boyunca taşıyabilecek.
25 km uzağa teleportasyon
Bu deneyde sadece önemli bir teknolojik başarı elde etmekle kalınmadı, ayrıca kuantum boyutta şaşırtıcı olasılıklar doğurabilecek olağanüstü avantaj sağladı. 25 km uzunluğunda optik fiber sayesinde daha önceki 6 kmlik rekora önemli derecede üstünlük sağlandı.
Triangülasyondan sonraki Hafıza
Peki öyleyse kuantum dolanıklık ve özellikleri gerçekten nasıl test ediliyor? Önce iki dolanık foton düşünün başka bir deyişle birbirine en ufak kısımlarında bile ayrılmaz şekilde bağlanmış iki foton. Biri diğerinden 25 km uzağa yerleştirilmiş ve diğeri de kristale yollanmış. Bu sanki bilardo oynamak gibi, üçüncü bir foton birine dokunarak her ikisini de aşındırıyor. Bilim insanları bu çarpışmayı ölçebiliyorlar. Fakat bilgi içeren üçüncü foton yok olmak yerine, ikinci dolanık fotonu da içeren kristale gidiyor. Sonuç olarak baş yazar Félix Bussièresın yayını bunu şöyle açıklıyor; birinin gözlemlediği, ışık elementinin iki kuantum hali , bu iki dolanık foton aynı siyam ikizleri gibi davranarak, ışıktan maddeye teleportasyonuna imkan veren bir kanal oluşturuyorlar. Buradan yola çıkarak bunun kuantum fiziğinde küçük bir adım olduğu ve burada halin araçtan daha önemli olduğu, diğer bir tabirle nesnenin kuantum özelliklerinin klasik fiziksel özelliklerinin ötesine geçtiği belirtiliyor.
Kaynak:
Kaynak:
0 yorum