Kan-beyin bariyeri, beyin için bir güvenlik sınırı görevi görür ve içerideki hassas nöronların korunmasında hayati bir rol oynar. Bununla birlikte, beyin hastalıklarını tedavi etmek için ilaçların sevk edilmesi söz konusu olduğunda, bu katı kabul politikası bir sorun olabilir.
Bilim insanları yıllardır tıbbi tedavilere kan-beyin bariyerini geçmek için bir yöntem geliştirmenin yollarını bulmaya çalışıyorlar ve yeni bir çalışma, şimdiye kadarki en umut verici yaklaşımlardan birinin ana hatlarını veriyor. Bu, bariyeri moleküler düzeyde kontrol etmenin bir yolu.
Yeni geliştirilen bir antikor, kan-beyin bariyerini bir seferde birkaç saatliğine açabilir, bu da ilaçların verilmesi için bir fırsat penceresidir. Sonuç olarak, Alzheimer ve multipl skleroz gibi nörolojik durumların tedavi edilmesi kolaylaşabilir.
Yale Üniversitesi'nden fizyolog Anne Eichmann, "Bir molekülle kan-beyin bariyerini nasıl kontrol edeceğimizi ilk kez bulduk" diyor.
Araştırmacılar bunu gerçekleştirmek için Wnt sinyal yolu olarak bilinen yola başvurdular.
Sürecin anahtarı, kan damarları ve çevreleyen doku arasındaki alışverişi düzenlemede yer alan Unc5B molekülüydü. Deneyler, farelerde bu reseptör nakavt edildiğinde, vaskülatür (kan damarı) ağlarının düzgün bir şekilde gelişmediği için embriyo olarak öldüklerini gösterdi.
Dahası, Unc5B'nin çıkarılması, kan-beyin bariyerinin bağlantılarını oluşturmada hayati önem taşıyan Claudin-5 adlı bir proteinin seviyelerini de azalttı ve Unc5B'nin ilaç almak için bariyeri yeterince açmada bir rolü olabileceğini düşündürdü.
Yetişkin fareler üzerinde yapılan testler, Unc5B'nin yokluğunun gerçekten de kan-beyin bariyerini açık bıraktığını gösterdi. Oradan araştırmacılar, Unc5B'nin ne kadar etkili olduğunu kontrol eden bir bağlayıcı madde olan Netrin-1 ligandına giden yolu buldular. Son olarak, Netrin-1'i bloke etmek ve Wnt yolunu bozmak için bir antikor geliştirildi.
Yine Yale'den biyolog ve çalışmanın baş yazarı Kevin Boyé, "Özellikle bloke edici antikorlarımızın gelişimi oldukça büyüleyici bir yolculuktu" diyor.
Aslen solucanlarda keşfedilen Unc5B, daha önce Wnt sinyal yolunun işleviyle bu şekilde ilişkilendirilmemişti ve bu, beyinle ilgili her türlü durum için tedavi sağlama potansiyeli göz önüne alındığında heyecan verici bir gelişme.
Yine de yapılacak işler var. Antikorun etkinliğinin hala test edilmesi gerekiyor ve araştırmacılar, ilaçların bu şekilde verilmesini karmaşık hale getirebilecek herhangi bir toksisite ve yan etkiyi de araştıracaklar.
Daha da ileri giden ekip, bulgularının beyindeki kanser tümörleri için kemoterapiyi iyileştirmede de yardımcı olabileceğini umuyor. Aynı antikor, merkezi sinir sisteminin diğer alanlarında kullanım açısından da potansiyele sahip olabilir.
Eichmann, "Bu, vücudun nöronlarını korumak için nasıl bu kadar sıkı bir bariyer oluşturduğu ve ilaç verme amaçları için nasıl manipüle edilebileceği konusunda daha ilginç temel araştırmaların yolunu açıyor" diyor.
Araştırma Nature Communications'da yayınlandı.
0 yorum