Bu Ürkütücü Feryatlar, Süper Kütleli Bir Kara Delikten Gelen Gerçek Bir Ses Dalgası
Bu Ürkütücü Feryatlar, Süper Kütleli Bir Kara Delikten Gelen Gerçek Bir Ses Dalgası

Uzayda sesi duyamayabiliriz, ancak bu hiç olmadığı anlamına gelmez. 2003 yılında, gökbilimciler gerçekten şaşırtıcı bir şey keşfettiler: 250 milyon ışık yılı uzaklıktaki süper kütleli bir kara deliği çevreleyen gazın içinden yayılan akustik dalgalar.

Şu anki seslerinde onları duyamazdık. Perseus gökada kümesinin merkezindeki süper kütleli kara delikten yayılan dalgalar, Evrende insanlar tarafından şimdiye kadar tespit edilen en düşük notayı içerir ve bu insan işitme sınırlarının çok altında.

Bununla birlikte, yeni bir sonifikasyon (verilerin sese dönüşmesi) yalnızca kara delikten tespit edilenleri notalara dönüştürmekle kalmadı, onları 57 ve 58 oktav yükseltti, böylece galaksiler arası uzayda çınlayarak nasıl ses çıkaracaklarını anlayabiliriz.

Bu ses dalgaları ilk kez ayıklanıp duyulabilir hale getirildi.

2003'te tanımlanan en düşük nota, orta C'nin 57 oktavının biraz üzerinde bir B bemol; bu sahada, frekansı 10 milyon yıldır. İnsanlar tarafından algılanabilen en düşük nota, saniyenin yirmide biri frekansına sahiptir.

Ses dalgaları, Perseus kümesinin merkezindeki süper kütleli kara delikten radyal olarak veya dışarıya doğru çıkarıldı ve merkezden saat yönünün tersine çalındı, böylece süper kütleli kara delikten tüm yönlerdeki sesleri perdelerde duyabiliriz. Orijinal frekanslarından 288 katrilyon kat daha yüksek.

Sonuç, uzaydan kaydedilen ve ses frekanslarına aktarılan birçok dalga gibi, ürkütücü bir şey, bir tür doğaüstü uluma.

https://youtu.be/jiideYPlOYY

Sesler sadece bilimsel bir merak değil. Gökada kümelerindeki gökadalar arasında sürüklenen zayıf gaz ve plazma gökada kümelerinin dışındaki gökadalar arası ortamdan daha yoğun ve çok, çok daha sıcaktır.

Sıcaklıklar yıldız oluşumunu düzenlemeye yardımcı olduğundan, ses dalgaları bu nedenle uzun süreler boyunca galaksi kümelerinin evriminde hayati bir rol oynayabilir.

Bu ısı, ses dalgalarını da algılamamızı sağlar. Küme içi ortam çok sıcak olduğu için X-ışınlarında parlak bir şekilde parlar. Chandra X-ışını Gözlemevi, yalnızca başlangıçta ses dalgalarının tespiti için değil, aynı zamanda sonifikasyon projesi için de veri topluyor.

Event Horizon Telescope işbirliğiyle devasa bir çabayla doğrudan görüntülenen ilk kara delik olan M87*, aynı zamanda diğer enstrümanlar tarafından da görüntülendi. Bunlara X-ışınları için Chandra, görünür ışık için Hubble ve radyo dalga boyları için Atacama Büyük Milimetre/milimetre-altı Dizisi dâhildir.

Bu görüntüler, süper kütleli kara deliğin hemen dışındaki uzaydan, boşluktaki ışıktan daha hızlı görünen hızlarda, devasa bir madde jetinin fırlatıldığını gösterdi (bu bir yanılsama, ama harika). Ve şimdi, onlar da sonize edildi.

Açık olmak gerekirse, bu veriler başlangıçta Perseus sesi gibi ses dalgaları değil, farklı frekanslardaki ışıklardı. En düşük frekanslardaki radyo verileri, sonifikasyonda en düşük perdeye sahiptir.

Bunun gibi görsel verileri sese dönüştürmek, kozmik fenomenleri deneyimlemenin yeni ve harika bir yolu olabilir ve yöntemin de bilimsel değeri vardır.

Bazen, bir veri kümesini dönüştürmek, gizli detayları ortaya çıkarabilir ve etrafımızdaki gizemli ve engin Evren hakkında daha ayrıntılı keşiflere izin verebilir.

Fizikist
Türkiye'nin Popüler Bilim Sitesi

0 yorum