"Enerjinin, tüm sisteme eşit olarak yayıldıktan sonra sabit hıza ulaşıldığı sonucuna nasıl ulaşıyorsunuz?"
Sisteme kuvvet uyguladığımızda ivmelenme ve eylemsizlik esnasında ner bölgedeki enerji eşdeğerli değildir. Aktarılan enerjinin bir kısmı, atom ve/veya moleküller arasındaki bağlarda düşük frekanslı titreşimler de yayılır. Bu bağlardaki fazla enerji ısı olarak atılır. Bölgeler arasındaki enerji yoğunluluğu farkı da gene bu bağlarda absorbe edilir. Eğer edilemezse , sistemde deformasyon oluşur ve ısı- ses olarak atılır.
Ancak sistemin deformasyona uğramadığını varsayarsak bu enerji alt ünitelere doğru (Tüm bu dağılım; titreşimlerin girişim yapması ve genlik değerlerini ortalamaya alma eğiliminin bir sonucudur.) dağılır.
Onların titreşim genliklerini de artırarak, sisteme yerleşir. En küçük birimlerdeki (bence kuanta adlı enerji paketçikleri düziyende bu) titreşim genlikleri eşitlendiğinde (çünkü tüm kuantalar özdeş, farklı sayıda ve şekilde bir araya gelerek oluşturdukları yapılar - temel parçacıklar da farklılaşma başlıyor.) sistem sabit hıza kavuşmuş oluyor.
Kanıt?
İvmelenme esnasında sistemi, yüzlerce alt aynı kütle ve biçimlerde parçacığa bölün (çelik telin mesela 10.000 parçaya ayrılması gibi) ve hareketlerini değerlendirin.
Her bir parçanın hızı, bir kısmının hareket vektörleri veya momentumları diğerlerinden farklı olacaktır. (Aynı olanlarda olacaktır ama aralarında muhakkak bir kaç farklı özellik gösteren parça-birim olacaktır.)
Buna karşılık çelik tel sabit hıza ulaştığında, bu 10.000 özdeş parçanın her birinin hızı, momentumu ve vektörü aynı olacaktır.
Bunun anlamı, sabit hıza ulaşmak demek, hareket için sisteme yüklenen enerjinin (biz onu momentum ve hız eşitliklerinde görüyoruz) eşdeğer olduğudur.