Gazın basıncı dediğimiz şey, kap içindeki gaz moleküllerinin kap çeperine çarpmaları sonucu aktardıkları kinetik enerjinin toplamı.
Eğer gazı sıkıştırırsak, moleküllerin titreşim alanları da düşecektir. Moleküller bu durumda titreşim genliklerini düşürmek (bütün dalgalarda, genlik alanı sistemdeki enerjiyi gösterir) için bir miktar enerjiyi sistemlerinden, ısı olarak fotonlarla ışıyarak atarlar.
Eğer kabı daraltmaz, fakat sisteme ısı yüklersek, bu sefer moleküller üzerindeki enerji miktarı artar. Titreşim şiddetleri (genlikleri) artar. Kaba uyguladıkları toplam etki artar. Yani basınç artar.
Gözlemlediğiniz yumurta deneyini ise yanlış yorumlamışınız.
Şişenin ağzına haşlanmış yumurtayı için iki durum düşünelim.
1) Daha şişe soğuk, yumurta var iken ısıtılıyor. Bu durumda şişe içinde basınç artar ve hava moleküllerinin bir kısmı şişe içi basınç, açık hava basıncı ile eşitlenene kadar, yumurtayı iterek dışarı çıkar.
2) Şişe zaten sıcak hava içeriyordur. Yumurta sonradan üstüne konur.
Her iki durumda da, şişe içindeki toplam hava molekül sayısı azalmıştır artık. Şişe soğumaya başladığı zaman, moleküllerin hareketliği düşer. Şişe içi basınç azalır. Açık hava basıncı yumurtayı şişe içine iter. (Yumurta esnek olduğu için fazla zorlanmaz.)
Özetle. Basıncı oluşturan şey birinci düzeyde moleküllerin sayısı değil, var olan moleküllerin sahip olduğu toplam kinetik enerji miktarı.
Kap içinde 10 molekül ile sağladığınız basınç düzeyi ile aynı kap içinde iki kat şiddetli titreşen 5 molekülün sebep olduğu basınç düzeyi aynıdır.
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")