Evet açıklayabiliriz.
Büyük Patlama teorisinin bir çok hatalı bakış açısına sahip olduğunu düşünüyorum.
En başta tekillik kavramı... Niye tekil olan bir obje aşırı yoğun, bir nokta da sıkışmış olsun? Karadelikler nokta değil ki?
Bizler yani enerji kökenli objeler, evrendeki her şeyi kendi bakış açımızla ele alıyoruz.
Açıklama:
Evrendeki her obje (bildiğimiz) titreşiyor. Ve etrafa foton yayıyor. Bizlerde onları tespit ediyoruz. Ama titreşmiyorsa, onu yok kabul ediyoruz. Çünkü tespit edemiyoruz.
Örnek mi? Evrendeki tüm bildiğimiz madde ve enerji toplamı %5 civarı. Kalanı ise ne olduğunu bilmediğimiz ve tespit edemediğimiz, Karanlık enerji ve Madde diyoruz.
Enerjinin varlığını bile, işimize geldiği şekilde değerlendiriyoruz.
Açıklama:
Elinize iki tane tam dolu özdeş pil alın, birbirlerine paralel bağlayın.. Bir devreye led lamba koyun. akım olmayacağı için, bu pilleri boş olarak değerlendirebiliriz.
Bizim enerji anlayışımız, "iş" üretme potansiyeline dayanıyor. İş üretmiyorsa, öyle bir potansiyel yok ise, enerji de yok kabul ediliyor.
Başka bir örnek: 2 bardak alın biri tam dolu olsun, diğeri boş, Aralarına bir köprü açın, birinden diğerine su sızsın. Bizim değerlendirmeye aldığımız kısım, sadece yarım bardak su olan kısmı. Çünkü bu akış bize "iş" üretiyor. Oysa bardaklar eşit seviyeye gelmiş olsa da , iş olmasa da, orada su var. Sadece iş olmadığı için biz tespit edemiyoruz.
Sözün özü: Evrende tespit edebildiğimiz her şey titreşim- hareket esasına bağlı, Hareket etmeyen bir şeyi tespit edebilecek hem teknolojimiz yok, hem de perspektifimiz.
Aynı şeyin, Tekillik kavramı içinde geçerli olduğunu düşünüyorum.