Doğa da eğer verimli ve etkin bir yol olsaydı ölümsüzlük olurdu. Bir deniz anası türü hariç (kendisini yenileme gücü çok yüksek ama canlı öldüren ısı, şiddet gibi koşullarda onlarda ölüyor. Kast edilen, Yaralanma ve hastalıklara karşı direnç sadece) ölümsüz canlı yok.
Canlılar için bunun yolu, hücre telomerlerinin uzatılması ve hücre içi birikmiş atıkların temizlenmesi olurdu.
Bu durumda hücre bölünme ve yenilenme de oldukça zayıflamalı. Ki bu yaralanmalara karşı bir dezavantaj.
Diğer yandan, normal bırakılırsa, tüm hücrelerin kanser hücresi (onlar sürekli çoğalıp, kendilerini yenileyebilirler. Çünkü telomerleri kısalmıyor) olarak iş görmesi demektir. Bu ayrıca çok fazla enerji ihtiyacı da getirecektir ki doğa'nın verimlilik kriterlerine uygun değil.
Ancak böyle bir durumda, en başka tür nüfusu çok azalırdı. (Kaynak yeterliliği ve sürekliliği)
Kontrol dışı değişimlere karşı uyum yeteneği kaybolurdu.
Çeşitlilik azalırdı.
İnsanlar için ölümsüzlüğün en gerçekçi yolu, geriye eser bırakmasıdır. Bu bir ahlaki öğretide olabilir, bir kitap da, bir sanat eseri de, kendisinden aldığı değerleri sonrasına aktaracak çocuklarda...