Foton kutusu düşünce deneyi, ivmelenme ile momentumun nasıl oluştuğu hakkında fikir veriyor. Çünkü hareket tek uzamsal boyut üzerinde...
Ancak kütle oluşumu ve bunun korunumu konusunda fikir vermiyor.
Çünkü hareketin hem sürekliliği gerekiyor, hem de 3 uzamsal boyut üzerinde birden olması gerekiyor.
Hareketin göreliliğinden yola çıkarak, kütle oluşumu için, enerji alanının basit bir hareketine karşılık (evrenin genişleme hareketine uyum), sürekli ve düzenli bir ters yönde hareket ele alınca (Dalgasal Zaman) , bu iki sorunda çözüldü.
Fakat burada kütle oluşumu ile ortaya çıkan parçacık, aslen belirttiğiniz gibi titreşim yapan bir enerji alanından ibaret. Enerji birimi titreşiyor ve bu titreşim alanı bize net, 3 boyutlu, içine girilemez (katı) bir alan gibi gözüküyor. Bu alana parçacık diyoruz.
Tabii her enerji alanının titreşimi ve duruşu (Spin) , Zaman'a karşı aynı değil. Bu yüzden farklılaşma oluşuyor. Kütle değerleri de bu şekilde değişiyor.
(2 metre boyundaki bir tekneyi, dalgalara karşı dik, çarpraz ve yan duracak şekilde hareket ettirdiğinizi düşünün. Her birinde uyguladığınız itme kuvveti farklı olacaktır. Oysa teknenin işgal ettiği alan aynıdır.) (Sanırım Tesla, evrendeki cevapları bulmak için titreşimlere bakılmasını önerirken haklıymış.)
Eğer titreşim yapan ama spinleri farklı bu parçacıkları bir araya getirirseniz, titreşimleri ve duruşları birbirine uyumlu olan (birbirini tamamlayıp, alana göre en az direnci gösterecek yapıya kavuşana kadar) titreşimler (yıkıcı girişim ile) ve spinleri (dalgalara karşı duruş) ile dalgalara karşı en az direnç sağlayacak şekilde durmaya yöneleceklerdir.
Böylece parçacıklar arasındaki mesafe iyice azaldığından, bu bir bağ yapısına dönüşecektir, diye düşünüyorum.
Varsayımsal bir düşünce deneyi: Mesela, farklı büyüklükten ve şekillerdeki odun talaşından su da yüzen bir parçacıklar adası oluşturun. Ardından bunlara (rüzgar ile) bir itme ve karşı yönden (yüksek frekans) dalga verin (tercihen ses dalgası) ... Rüzgar ile ilerleyen yığın önce gruplara dağılacaktır. Ardından belli şekil ve boyuttaki parçacıkların, diğer parçacıklarla olan ilişkileri düzenlenip, düzenli bir yapı oluşturacaklardır.
Bu yapıları bozup, aynı şartları tekrar sağlayın büyük oranda aynı yapılar ortaya çıkacaktır. Çünkü işin temelinde , özünde, kuvvet vektörlerinin birleşimi var.
Eğer parçacık şekil ve sayısını azaltırsanız, mesela 12 tip. Bu sefer, her seferinde sonunda kararlı olan yapıların hep aynı düzen olduğunu göreceksiniz.
---000---
Dalgaların kıyıdaki nesneleri çekmesi de, belirttiğiniz gibi, akışkan mekaniği ile bağlantılı... (Küçük bir golf ile otobanda giderken, ters yönde gelen tır'ın yanınızdan geçmesi sırasında, arabanızın nasıl sarsıldığını düşünün. Aslında olay, iki araç arasındaki havanın, akışkan mekaniği yüzünden, araçların hızı sonucu basınç kaybetmesi ve arabanızın bu düşük basınç alanına, aksi yönden itilmesi...)