Uzun evriminde bedenimiz organize haberleşme içinde sinir ağlarıyla donanmış enerji etkileşimlerinden oluşmaktadır.İşte bedenimiz maddeyse ruh dediğimizde bilgiyle organize olan, bilgininde haliyle dahil olduğu enerji etkileşimimiz, elektriğimizdir. Aynı zamanda canlılık tarifidirde, çünkü canlıya ruh bir benzetme olmaktadır. Esasen ruh diye canlıda bi ayrım yapmak doğru gözükmemektedir. Neye ruh diyor olabiliriz? Bizi canlı tutan şeye, her durumda süreklilik gösteren halimize mi? Sinir sistemimizde özellikle beyin sapından yukarıya ve limbik sistemde öyle yoğun etkileşim vardırki, İşte bedenle beyin kabuğu(cortex) arasında kalan bu bölgeler tüm duyusal geçişlerin ve etkileşimlerin ve bedene cortical uyartıların gönderildiği santraller gibidirler. O kadar yoğun bağlantısal etkileşim vardırki zamanda süreklilik oluşur.
Hücre içi temeldeki elektriksel etkileşimle birlikte canlının yoğun sinirsel bağlantılı organize olmuş temeldeki elektriksel etkileşimi canlılık sürekliliğini oluşturuyor görünmektedir.Peki bu uyartıların devamlılığını sağlayan nedir? Her şey çevresiyle etkileşimsel bütünlükte anlamlıdır. Çevresiyle etkileşmeyen bişey varmıdır? İşte uyartının devamlılığını sağlayan canlının kendiside dahil içinde bulunduğu uzay alanındaki tüm uyaranlar, çevreyle etkileşim, her şeydir. Bilgidir. Canlı ve çevresi yoğun enerji alanıdır. Evrenin enerji tarlasındayız. Herşey çevresiyle okadar yoğun bir enerji etkileşimi içindeki bu durumda özgür iradeden bahsetmek ne derece doğru olabilir? Genetik, bedensel bilgisiyle vede edindiği yeni bilgilerle birbirine bağlanan sinapslar kuran beyin hücreleri bunların uyarımının zamandaki ateşlenmeleriyle birbirine entegre nöron ağlarını oluşturmaktadırlar. Bizler uzay-zaman içinde kendi zamanımızı oluşturuyor görünmekteyiz.
Kendi ağlarımızın, bağlantılarımızın elektro-kimyasal,elektriksel hızı beden kütlesinin hareket ettiği mekanik alana göre çok hızlıdır. Zaman içinde öğrendiğimiz bilgiler ve bu bağlantıların çok kısa zamanda etkileşimleri yeni etkileşimlerle zamanda sürüp gitmekte, kendi zamanlamasını oluşturmaktadır. Yoğun bağlantılarla örülmüş sinir ağları eşzamana yakın uyarım ve etkileşimle bilinç durumunu oluşturmakta bu yoğun bilgi etkileşimini oluşturmaktadır. Görünen o ki bedenimiz; tüm duyulardan ve haliyle kendisinden ve çevresinden haberdar olabilmek için sinir ağlarıyla hızlı bir iletişim, döngüsel etkileşim içindedir. Tüm kimyasal etkileşimlerde aslında elektron etkileşimleri olup yine elektrikseldir. İşte bedenimizdeki elektrokimyasal ancak temelde elektriksel enerji etkileşimi ve sinir sisteminde yoğunlaşan bu enerji etkileşiminin bilgiyle kurduğu nöral bağlantıların etkinliği, ışık etkisi ve bedenle etkileşimi ruh dediğimiz enerji alanını oluşturduğunu düşündürüyor. Yani canlılığın ne olduğu anlaşıldığında ruha gerek kalmıyor görünüyor. Ruh dediğimiz duruma şöylede bakarsak, gündelik hayatın bilgisinden ve ihtiyaçlarından çok bedenin daha evrimsel olarak eski yapılarının, duyguları oluşturan beynin alt yapı ağları, limbik sistem bağlantılarının enerji etkileşimini oluşturuyordur.
Günlük gereksinimler ve bilgilerden değil de evrimsel doğamızın geniş alandaki, zamandaki işleyişidir. Ruh evrimsel gelecek özlemi, iç dünyamızın düzenlenme isteğidir. İşte milyar yıllarda evrimleşen canlı çok ilginç bir evrimsel harikadır. Evrendeki en anlamlı, en ileri organize etkileşimli evrimsel enerji alanı olduğu görülmektedir.
Madde kaynağının aldığı alana göre kısmen de olsa farklılaşan alanın yoğunlaşması, uzayın kendisi olmasına rağmen hızı bulunduğu alana göre yavaşlamıştır.Oysa enerji alanları veya ışık maddesel uzay bölgeleri arasında çok hızlı etkileşimde bulunmaktadırlar. İşte bedenimizde böyle yoğun madde yapısında olup haberleşme hücreleri olan sinirsel ağlarla oluşmuş iç haberdarlığı, iç işleyişi bedene ve bulunduğu mekanik ortamına göre çok hızlıdır.
Yaşam maddi beden içerisinde bilgiyle organize, yoğun etkileşimli enerji alanı görünümdedir. Hızlı enerji, etkileşimin sadece sinir sistemiyle de değildir.Yaşam Maddede olduğu gibi çevresinden enerji alırken çevresine de enerji yaymaktadır. Tüm evrenin enerji olduğu durumda yaşamın enerjisini nasıl oluşturduğu, nasıl uyarılıp hareketlendiği, yoğun bir etkileşim ağı olduğu, çokluğun etkileşimi artık görülebilmektedir.İşte yaşamın yapısal kısmını oluşturan bedense ki oda enerjidir, bilgiyle etkileşen elektriksel enerji etkileşimi, ışık hali ise ruh dediğimiz durumu, hareketi, canlılığı oluşturuyor görünümdedir.
Ruh dediğimiz iletkenliğimizdir. Elektriğimizdir.
Bu işleyiş alanının bilgiyle, kimyasıyla zamandaki etkileşim şeklinin farkı da Ruh halimizi, ruhsal sürekliliğimizi oluşturuyor görünmektedir. Ruh canlı olmanın gereğiyse sperm ve yumurtanın, iki ruhun birleşmesi tek ruhmu oluşturuyor? Ruh sonradan üfleniyorsa o zamanda canlı olmanın gereği görünmüyor.