Cisime ivmelenmesi için enerji kuvvet uyguluyor ve enerji yüklüyoruz. Bu enerji ile momentumunu artarak korunuyor. diğer bir deyişle obje üzerindeki enerji yoğunluğu artıyor. Ayrıca burada sicim teorisi de işe giriyor ve enerji yüklenen sicimler, serbest boyutları ( hareket yönündeki) sıkıştırıyor. Yani bu EGD dalgalarının geçmesi gereken ortam , öncekine oranla farklılaşıyor. Bu ortamda yavaşlıyor. (Daha ayrıntısına girmeyeceğim şimdi ama iç gözlemcinin değişimi algılamamasınında nedeni bu bakışta var) Yani dışa vurumu, zaman iç gözlemci için hız ile yavaşlıyor. Ancak dış gözlemci kendi zaman algısında dalgaları dış ortamdaki şekli ile algılıyor. Eğer iç gözlemcinin durumunu gözlemleyemese de, hesaplarında zamanın onun ortamında, "kendisine göre yavaşladığını" saptıyor. Burada değişmeyen şey cisim için dalganın taşıdığı enerjinin miktarı... Sabit olan tek şey bu... İster hız değişsin, ister ortam, diğerleri hep göreceli olarak değişirken bu sabit kalıyor.