14 Eylül 2015’de ABD’deki LIGO (Lazer İnterferometre Kütleçekim Dalgaları Gözlemevi) detektörleri, böyle nadir rastlanan bir durumla ortaya çıkıp bize kadar ulaşan dalgaları tespit etmeyi başardı. Bize ulaştığında son derece zayıf olan sinyaller, 1,3 milyar yıl önce çarpışan iki karadeliğin birbirleri etrafında yaptıkları dansla yayılmaya başlamıştı. Ve böylece bir kez daha Einstein’ın haklı olduğu kanıtlandı. 20 ülkeden 1000’den fazla araştırmacının çalıştığı LIGO deneyini hayata geçiren üç büyük fizikçi; Barry Barish, Kip Thorne ve Rainer Weiss bu yılın Nobel Fizik Ödülü’ne layık görüldüler. “Ölçtüğümüz bu sinyal, protonun binde birine karşılık gelen bir ölçekteydi” diyor Barish; “Bu gerçekten inanılmaz! ” Tespit edilebilecek olası kütleçekim dalgaları kaynaklarını belirleyip LİGO teknolojisinin dayandığı lazer interferometre detektörlerini geliştiren Rainer Weiss, Kip Thorne ve Barry Barish bu keşifleriyle astrofizik alanında devrim yarattı desek yeridir. Çünkü evreni araştırırken kullanabileceğimiz yepyeni bir veri kaynağı sunmuş oldular. Üstelik bu sinyaller, diğer elektromanyetik ışıma ölçüm yöntemlerinden farklı olarak bizzat uzay-zaman dokusunun kendisini ortaya çıkarıyor. Keşfe katkısını şu açıklamayla özetleyen Weiss ise kendilerini Nobel’e götüren büyük atılımı başlatan ilk bilim insanıydı; “Kimsenin yapmadığı bir şey yaptım. Dalgaları ölçebilmemiz için gerekenleri hesaplayarak bunu mümkün kılmanın yollarını ortaya çıkardım. Neticede bu çabam son derece faydalı oldu. ” https://bilimoloji.com/2018/01/astronomi/bunu-da-basardik-ligo-deneyi/

Davet ettiğim deney : Eğer varsayımsal olarak, Zaman'ı evrenin genişlemesinden kaynaklanan Planck Ölçeklerindeki dalgalar olarak kabul edersek, yapı olarak kütle çekim dalgaları ile temele dayanması gerekiyor. Sadece dalga boyları farklı olacaktır. --- Eğer Zaman yapı olarak böyle olsaydı, LİGO deneyi nasıl sonuçlanırdı?--- Bu konudaki fikirlerinizi paylaşabilirseniz sevinirim.

14 Eylül 2015’de ABD’deki LIGO (Lazer İnterferometre Kütleçekim Dalgaları Gözlemevi) detektörleri, böyle nadir rastlanan bir durumla ortaya çıkıp bize kadar ulaşan dalgaları tespit etmeyi başardı. Bize ulaştığında son derece zayıf olan sinyaller, 1,3 milyar yıl önce çarpışan iki karadeliğin birbirleri etrafında yaptıkları dansla yayılmaya başlamıştı. Ve böylece bir kez daha Einstein’ın haklı olduğu kanıtlandı. 20 ülkeden 1000’den fazla araştırmacının çalıştığı LIGO deneyini hayata geçiren üç büyük fizikçi; Barry Barish, Kip Thorne ve Rainer Weiss bu yılın Nobel Fizik Ödülü’ne layık görüldüler. “Ölçtüğümüz bu sinyal, protonun binde birine karşılık gelen bir ölçekteydi” diyor Barish; “Bu gerçekten inanılmaz! ” Tespit edilebilecek olası kütleçekim dalgaları kaynaklarını belirleyip LİGO teknolojisinin dayandığı lazer interferometre detektörlerini geliştiren Rainer Weiss, Kip Thorne ve Barry Barish bu keşifleriyle astrofizik alanında devrim yarattı desek yeridir. Çünkü evreni araştırırken kullanabileceğimiz yepyeni bir veri kaynağı sunmuş oldular. Üstelik bu sinyaller, diğer elektromanyetik ışıma ölçüm yöntemlerinden farklı olarak bizzat uzay-zaman dokusunun kendisini ortaya çıkarıyor. Keşfe katkısını şu açıklamayla özetleyen Weiss ise kendilerini Nobel’e götüren büyük atılımı başlatan ilk bilim insanıydı; “Kimsenin yapmadığı bir şey yaptım. Dalgaları ölçebilmemiz için gerekenleri hesaplayarak bunu mümkün kılmanın yollarını ortaya çıkardım. Neticede bu çabam son derece faydalı oldu. ” https://bilimoloji.com/2018/01/astronomi/bunu-da-basardik-ligo-deneyi/ Bu kaynak deneyi daha iyi anlatıyor: https://medium.com/@haydarsahinn/k%C3%BCtle-%C3%A7ekim-dalgalar%C4%B1-ve-ligo-ile-gelen-2017-nobel-fizik-%C3%B6d%C3%BCl%C3%BC-f473a63bcf7

Davet ettiğim deney : Eğer varsayımsal olarak, Zaman'ı evrenin genişlemesinden kaynaklanan Planck Ölçeklerindeki dalgalar olarak kabul edersek, yapı olarak kütle çekim dalgaları ile temele dayanması gerekiyor. Sadece dalga boyları farklı olacaktır. --- Eğer Zaman yapı olarak böyle olsaydı, LİGO deneyi nasıl sonuçlanırdı?--- Bu konudaki fikirlerinizi paylaşabilirseniz sevinirim.

Varsayım olarak; Kütleçekim dalgaları ile genişleme kaynaklı dalgalar aynı ortamı (veya ortamsızlığı) kullanan dalgalar ise (elektromanyetik dalgalar gibi), bunları (2 boyutlu düşünürsek) deniz yüzeyindeki bir kaynaktan yayılan titreşimler gibi düşünebiliriz. Kaynağın batma oranı, şekli bu dalgaların frekansını değiştirecektir. Hızları aynı kalacağı için, dalgaboyları da farklı olacaktır. Bu durumda birbirleri ile hem yapıcı, hem de yıkıcı girişim yapacaklardır. Zaman dalgalarının, dalga boyu değişecektir. Sonuçlar Ligo ile benzeşebilir.

Belki de, zamanin kutlecekimden farki , notrinolar ile diger parcaciklar arasindaki fark gibidir. Ornek acisindan krononun gercek oldugunu var sayalim. Uzay zaman dokusuna farkli giriyor, daha az etkileniyor olabilir ,veya direk uzayla birlesip uzay zamani olusturuyordur ( bir anlamda plasma evren yapisinin ilk halindeki gibi uzayin uzay zaman olmamis hali) Bir de kutlecekim dalgalarinin kavisli olmasi, ve zamanin ??? yapisi olmasi farki da olabilir.