Zaman'ı güncel bilimin kabul ettiğinin aksine vektörel ve dalga formunda ele alıyorum.
Şimdi aynı balona geri dönelim.
Balon her şişme yaptığında yeni alanlar ile eski alanlar arasında bir mesafe olacaktır.
Bu mesafe olası en küçük evrensel mesafe birimi olarak 1 Planck Mesafesi olsun.
Bu mesafenin her basınç eşitlenmesinde balonun içine doğru hafif bir dalgalanım olduğunu düşünelim. Bu dalgalar, balon içinde , merkeze doğru küçülecek şekilde hareket edecektir. Balonun şekli buna müsait çünkü.
Neyse, Eğer bu dalgaların Zaman birimlerini temsil ettiğini düşünürsek, balon içindeki nesnenin üzerinden, bir "alan" olarak geçeceklerdir. Kütleli maddemiz hiç hareket etmese bile bu "alan dalgalar" peş peşe geçeceği için, bir titreşim gibi işlev yürütecekler.
Buradan (benim) boyut tanımına dönersek, enerjinin titreşim yaptığı yeni bir alan daha karşımıza çıkıyor.
( Diğerlerinden farklı olarak bu "vektör sahibi Zaman" diğer uzamsal boyutları (x,y,z), bilimcilerce öngörüldüğü gibi 90 derecede değil, 45 derecede kesmesi gerekiyor. Bu da yaklaşımımdaki 2nci eleştiri noktası...)
Sanki kütle, 3 uzamsal boyut üzerinden birden titreşiyor olacaktır.
Aslında hareketin göreliliği açısından ele alırsak, bu doğrudur.
Ortada bir hareket var ise, (yan yana duran iki araçtan birisi hareket ettiğinde olduğu gibi...) kimin, kime göre hareket ettiği tartışmalı olabiliyor.