0

Sayın Ubeyde Acar, Enerjinin en baştaki formu diye bir şey yok bence. Hala aynı olmalı. Sizin verdiğiniz farklı enerji isimleri, örnek olarak suyun buhar, sıvı, buz ve adını bilemediğim diğer hallerinin farklı adlandırılmasına benziyor sadece... Ancak enerji'nin muhteviyatına gelince....Bir fikrim yok. Bilemiyorum. Kısaca "Varlık" diyebilirim. Enerjinin paketçiklerden oluşmuş akışkan gibi olduğunu düşünüyorum. (Suyun moleküllerden oluşması gibi...) Başlangıçta bu paketçiklerin birbirleri ile sinüzoidal titreşim uyumunda 2 yarım paketçik toplamlarından oluştuğunu varsayıyorum. Bu yaklaşım eş miktarda madde-antimadde sorununa çözüm desteği verebiliyor gibi. (Anti-Madde'nin nerede olduğuna da...) Entropi sizi yanıltmasın. Entropi bir yasadan daha öte, temel bir eğilim. Sadece düzenin, düzensizliğe dönüşmesi filan değil entropi, bu sadece yanıltıcı bir bakış açısı... Enerjinin en baştaki gibi homojen ve özdeş olma eğiliminin bir parçası ... Yani aslında şu anki düzensizlikten çıkıp, tekrar düzenli (homojen ve simetrik) olma eğilimi... Bunun için enerjiden oluşmuş büyük parçacıkların dağılıp, ufak parçalara ayrılması. enerjinin çok yoğun olduğu yerlerden az yoğun ortamlara akarak eşitliği sağlaması gerekiyor. Sizin tanımladığınız enerji türü isimlerinin hepsi, istisnasız, enerji yoğunluğunun homojenleşme-eşitlenme eğilimi sırasında faydalandığımız "elde edilen iş türlerinden" ibaret... Enerji paketçikleri her durumda aynı. Değişmiyor. Alanlar arasında miktarları değişiyor sadece... Fizik kuralları, geometri ile başlıyor. :-) Paketçiklerin birbirleri ile olan geometrisi ile... İlk etki ile sistem simetrisi kırıldığında, alanlar ve boşluklar açılırken, hareket kazanan enerji paketçiklerinin birbirleri ile olan ilişkiler zinciri, fizik kurallarını doğuruyor. (Bir süre cevap yazamayabilirim. Eğer ilginizi çekiyorsa, eski yazışmalarımıza ya da blog sitesine bakınız. Tamalayıcı detaylar bulabilirsiniz...)

Burtay Mutlu (shibumi_tr) 6 yıl önce 0
0

sn.ubeyde acar enerji benim için eşik bir değer formu gibi birşeydir evrende varolan neden sonuç çarkının dönmesi için enerjiye ihtiyaç vardır başlangıçta ilk ortaya çıkan parçacığın gluon olduğunu düşünülüyor tabi varolan tüm fziksel kuvvetler bir noktada toplandığı için tek süper bir kuvvet evrene bir süre hakim oldu diyebiliriz tabi genel görelilik nasıl atomdan daha küçük bir boyuttaki evrende işledi orası meçhul ama tekillik kavramı çok farklı bir kavram kuantum mekaniğindei heisinberg belirsizliğini ele alırsak hiçbir parçacığın belirli bir geometrik düzeyde ve KESİN olarak sıralanamayacağını öngören bir teori tabi pauli dışlama etkisi var burda asıl sormamız gereken soru şu pauli dışlama ilkesi ile heisinberg belirsizliği hangi noktaya kadar işlemekte yani kabaca kuantum mekaniğinin sınırı evrenin hangi kademesine kadar işliyor ? yoksa sadece fermiyonlara özgü bir kavram mı pauli dışlama ilkesi yoksa bozonlarla da dolaylı yoldan etkileşime sahip mi ? tekillik kavramını anlamamız içi önce bunları kavramamız gerekli ki tekillikler sadece einstein genel göreliliğinde önerilen sonsuz küçük bir noktada toplanan tüm kütleden daha fazlası bana göre ki evrende tekillikten çıkan veriler bie olay ufkunun kütleçekimsel kuvvetinden dolayı ulaşamaycak kadar uzakta ki burada hiyerarşi problemi devreye giriyor yani heisinbergin bakış açısı ile bakarsak kara deliklerin merkezinde tekilliğin olması imkansız bir kavram çünkü varolan doğa yasaları tekillik dediğimiz kavrama izin vermiyor bize genel görelilik üzeri bir teori gerekli ki buda kuantum mekaniğinin de desteklediği bir teori olmalı sicim teorisini bazı arkadaşlar önerebilir ama sicim teorisi çok havada bir teoridir sağlam temellendirmelerde bulunamayız ki zaten süpersimetrik parçacıklarda bulunamadı bunun için elimizde sicim seviyesi üstü bir matematik ve daha sağlam modellemeler gerekiyor saygılarımla ...

hüseyin can 6 yıl önce 0