Hayat zor. Yaşam koşulları çok zor. İş imkanları dar. Bulduğumuz işlerin geliri de çoğunlukla ihtiyaçlarımızın az çok altında. Aileden gelen bir birikim yok ise, tanıdık, amca dayı yok ise tablo karamsar.
Çoğumuz sırf bu endişelerle , aslında çok da zevk almadığımız alanları seçip meslek sahibi olduk. Ortalamadan da dışarı çok çıkamadık.
Bir işte başarılı olmak için ya çok iyi olmak lazım...
Ya da o işi tutkuyla sevmek, zevk almak, yaptığı işten doyum ve mutluluk sağlamak...
Üniversite öncesi okul yıllarındaki notların aslında çok önemli değil. Çok yüksek notlar da, çok düşük notlarda belirleyici değil. Bir üniversiteye girişte işe yarıyorlar biraz...
Eğer gerçekten ne yapayım diyorsan... SEVDİĞİN, ZEVK ALDIĞIN İŞİ YAP... Ekonomisini, gelirini boş ver. Nasıl olsa bir şekilde geçiniliyor.
Severek yaptığın işte de başarısız olmazsın zaten. Sana kapıları açar.
Bu tür arkadaşlarımızın çoğu da maalesef yurt dışında, severek yaptıklarından, parlıyorlar. Ülkemizdeki şartlardan daha iyi koşullar buluyorlar ideallerini gerçekleştirmek için... Kaptırıyoruz.
Yaptığı işi sevmeyenlerde ise böyle bir duruma hiç denk gelmedim. duymadım. Tabii karar sizin.
Sevip, zevk alıp bu işte en güzelini, iyisini yapmaktan mutlu olup olmayacağınıza göre karar verin.
Yoksa onun, bunun dediği ile değil...(bende dahil)