0

Sn . Vide supra ; "Bilimsel düşünceyi ona dahil olmadan ve sağduyudan yoksun şekilde eleştiremezsiniz." sözünüzde ki dahil olma eylemi ne bir açıklık getirirseniz sevinirim. Benim bu türlü farklı ve artık klasikleşmiş , evveliyatının dışında üzerinde yeni bir araştırma yapılmamış ,ve ciddi anlamda da emperyalist ülkelerin hegomonik dayatmaları ve ısrarlı tekrarları neticesinde ,tüm bilim dünyasında kanıksanmış bir iki sözde teoriyi irdelemem ile başladı her şey. Öncelikle "ELEKTRİK"i ele alalım ; mevcut bilinen tarifi ile elektriğin her hangi bir canlıya zarar vermesi mümkün değilken ,reelde durum oldukca vahim , kazara elektrik akımına kapılan herhangi bir canlı ,akımın geçtiği bölgedeki organları tamamen ateşte yanmışcasına pişme durumuna gelmekte, halbuki anlatılan tarifte ki elektrikte atom altı parçacıklarının yada serbest elektronların hareketinin oluşturduğu akımdan söz edilmekte, pratikde ise bu tarife oldukça benzeyen rontgen çekimlerinde böyle bir şey söz konusu bile olmamaktadır. Güneşlerin dönüşümlü reaksiyonlarla enerji ve ısı üretmesi ise başlı başına bir şüpheli durum, saniye itibarı ile uydumuz AY'ın beş on katı kütle kaybeden güneşin böylesi bir kütle kaybına milyarlarca yıl dayanabileceğini iddia etmek de ilginç.Böyle bir durumda İster bizim güneşimiz ister diğer güneş benzeri yıldızların bu türlü bir kütle ve enerji kaybında ,söylendiği gibi uzun ömürlü olmaları kesinlikle ve kesinlikle mümkün olmaz.Zira helyumdan hidrojene diye devam eden anlatımlarda kaybedilen enerji ve kütleyi tekrar geri kazandıracak herhangi bir mekanizması olmayan güneşin bu dönüşümlü reaksiyonlarda değil milyarlarca yıl en fazla 2. günün sonunda ortada kendinden eser kalmayacaktır. Birde uzayda ısrarla bir şeylerde mutlak değer aranmasını aklım almıyor, zaten uzayın herhangi bir şekilde mutlak bir hali yokken her hangi bir sabit durumundan bahsedilemezken , sırf birileri diyor diye "UZAYDA MUTLAK DEĞER" vardır demenin ve bu ısrarcılığın arkasında her hangi bir dayanağın olmadığını bile bildiğimiz halde ısrar etmenin ne anlamı olabilir bilmiyorum. Birde ısının tarifinin bile tamamen yabancı bilimsel dergi makalelerinden çevirip anlatmak bence kolaya kaçmak,kaldı ki o yabancı dergilerdeki makalelerde bile "ISI" kesinlikle doğru anlatılamazken. Gelelim konuşma uslubuma, -" Dolayısıyla bu oluşturduğunuz dil sadece çatışma ve tartışma konularında elverişli gibi görünüyor, bilimsel konuların konuşulması için değil. "- diye yazınızı bitirmişsiniz , ve hakkımda ne denli yanlış intibaa içinde olduğunuzu da ifade etmiş oldunuz. -Kendimi ; efendim ben aslında çok hümanist biriyimdir , asla kimselerle tartışmam,öylesine kibarımdır ki !!! bildiğiniz gibi değil. Diyerek kendimi takdim etmeyi de hiç düşünmedim. Beni burada ki yazılarımla nasıl görmek isterseniz ? ben o olarak kalırım. Bu tip konular bende sorun teşkil etmez. Saygılarımla... Muzaffer Erdem

muzaffer erdem 7 yıl önce 0