Spin, tanımlanan parçacığın temel özelliklerinden biridir. Eğer bir parçacığın spini değişseydi, tanımlanan parçacıkta yeni- farklı olurdu.
Hesaplamalar sonucu, spini değişen parçacıkların kütlesinin de değişeceği öngörülmüş diye biliyorum. (Eğer yanlış hatırlamıyorsam, okuduğum kaynağı bulunca paylaşırım.)
Yani bir önceki parçacık, spin değişince artık "aynı parçacık olmuyo"r. Hatta aynı parçacığın farklı bir türü de olmuyor. Tamamen "yeni ve farklı bir parçacık" oluyor.
Bundan yola çıkarak, spinin değişmeyeceğini rahatlıkla söyleyebiliyoruz.
Peki, eğer spin değişimi ile kütle değişimi ve parçacık tanım değişimi oluyorsa bu durumu nasıl yorumlayabiliriz?
(Kelimeleri seçerek kullanmaya çalışıyorum.)
Bence, en başta kütle her ne kadar yoğunlaşmış enerji desek de, sabit değerinin oluşmasında sadece parçacığın içerdiği enerji miktarı, tek belirleyici gibi durmuyor.
Sanki ikinci bir kuvvet (belki daha çok) enerjinin kütle olarak oluşumunu şekillendiriyor gibi...
Varsayımımda bunu genişleyen evrenle hareket eden enerji paketçiğinin, genişleme kaynaklı "Zaman Taşıyıcı Dalgalar" (EGD) arasında kalması ve (tıpkı akıntıdaki bir yelkenlinin rüzgara karşı en uygun sabit duruşu gibi) bir duruş (spin) sergilediğini iddia ettim.
Buna göre kütle, bu iki zıt kuvvetin (genişleme ve zaman) arasında bir denge duruşu sergileyen parçacığı anlatıyordu.
Özet: İçerilen enerji miktarı (gemi gövdesi), akıntıda (genişleme) sürüklenirken, karşı yönden gelen rüzgar ile (Zaman- EGD) bir duruş (spin) sergiliyor. Geminin üzerindeki gemiyi sıkıştıran kuvvetlerin toplamı kütleyi oluşturuyor.
Ancak geminin duruş açışı değiştiği zaman, bu kuvvetlerin gemi üzerine uyguladığı kuvvet vektörlerinin açısı da değişiyor. Böylece gemiyi sıkıştıran kuvvetler toplamı; kütle değişiyor.
Peki niye gemi ? Geminin baş ve kıç tarafları arasındaki alanı ileri-geri bir boyulu titreşim alanı olarak hayal edebiliyorum.
2 veya 3 boyutlu bir düşlemde, sağa-sola titreşimi ile bir alan veya yukarı-aşağı ile bir hacimde ekleyebiliyoruz bu örneğe...