Işığın hızı ile yada içinde bulunduğun gezegenin hangi uzay-zaman koordinatlarında bulunduğu ile ilgisi var fakat bunlardan önce zaman algısını etkileyen en büyük unsur insan zihninin oluşturduğu içsel saat, hücresel saat, sirkadyen ritimi ve zaman algısıdır.
İnsanı oluşturan trilyonlarca hücrenin bir " hücresel saati " vardır. Diğer yandan hücrelerin oluşturduğu dokular ve buradan oluşturduğu sistemlerin bir " sirkadyen ritimleri " vardır.
Tüm bu oluşumlar sonucu beynimizdeki bazan ganliyanlar, prefrontal korteksimiz ve limbik sistemimiz vasıtası ile " kişiye özel zaman algısı " oluşturulur.
Einstein'in göreliliği, sıradan zihinlere anlatmak için kullandığı metaforu düşünün. " Sıcak bir sobada elinizi 1 dakika tutmanız 1 saat gibi gelecektir fakat hoşlandığınız bir insan ile geçirdiğiniz 1 saat size 1 dakika gibi gelecektir. " Sabit olan şey, ışık hızı ve dünyanın kütleçekim kuvvetine ve eliptik yörüngesine göre oluşan sabit zaman. Zaman genişlemesi formülü bize bir cisim hızlandıkça zaman onun için ne kadar yavaş geçer yada büyük bir kütleçekimine sahip bir yıldızda zaman hangi hızla geçer sorusunu verir.
Her şeyden önce beynimizde bile " zaman genişlemesi " vardır. Bu genişlemeyi şu örnek ile daha iyi anlayabilirsiniz. A ve B grubunda iki insan gurubu olsun. A grubu aksiyon filmi, B ise daha çok romantiz konulu flimleri seviyor olsun. Bu iki gruba aynı anda, aynı saat diliminde; aksiyon yada romantizm konulu flimler izlettiğimizde ve daha sonra bu gruplara geçen ZAMANI sorduğumuzda 2 grup birbirinden alakasız cevaplar verecektir. Mesela 1,5 saatlik aksiyon filminin B grubuna 5 saat gibi gelmesi ama A grubuna 5 dakika gibi gelmesi gibi. İşin güzel yani aslında geçen süre 1,5 saat. !