Yaklaşımım , zamanın bir dalga türünün hareketinden kaynaklandığı yönünde. (Ayrıntılar önceki yazışmalarımızda var. Tekrarlamayacağım)
Zaman bu dalgaların bir noktayı geçiş hareketi. 1 Planck genişliğinde ve ışık bu mesafeyi 1 Planck zamanında alıyor. Bu nedenle bu dalgaların hızını "C" sabiti temsil ediyor.
Fakat bizim zaman dediğimiz şey, aslında "süre", yani 1 saniye olarak tanılmadığımız şey, bu dalgalardan (Yaklaşık 1o üzeri 40 tanesi =1 bölü 1 planck zamanı ) adedinin geçmesi ile tanımlanıyor.
Yani bizi geçen dalga sayısına göre zaman'ı ölçüyoruz.
Bütün dalgalar bir ortamda yayılır. Dalga bir enerji miktarının bir ortam vasıtasıyla taşınmasıdır.
Dalgayı aktaran ortam çok sınırlı hareket eder ama etki yoluna devam eder. Denizdeki dalgalarda yüzerken görmüşsünüzdür. Dalga gelip, siz geçer, ama o kıyıya vardığında siz ancak 20-30 santim hareket etmişsinizdir.
İşte bu dalgalarda bulundukları ortamın yoğunluğundan etkileniyorlar. Kalsik dalgalar ile aynı tepkileri veriyorlar.
Kütle çekimde uzayın ilgili bölgesinde enerji yoğunluğunu artıran bir durumdur. Uzay bükülmüşmüdür. Evet, kütleden dolayı bükülmüştür. Ama bu dalgaların hızını etkileyen şey, ortamın enerji yoğunluğudur.
Yoğun ortama giren dalgaların hızı yavaşlar. Bu yavaşlamış dalgalara göre zamanı ölçerseniz, siz bir şey farketmezsiniz, çünkü içindesinizdir ve zamanı gene dalga sayısına göre ölçmektesiniz.
Ama dış ortam gözlemecisine göre, sizin bulunduğunuz ortamda zaman yavaşlamıştır.
(Özel göreliliğin bir başka sonucu)
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")