0

Bu konuda daha önce çeşitli fikirler paylaşıp, değerlendirmiş olsakta, soruların sonu yok bizim için...:-) Uzay'ın bir direnci olması için öncelikle uzay'ın bir dokusu, geçmiş zaman tabiri ile eter'i olması gerekiyor. Eğer higgs alanı veya eter veya ileri sürdüğüm şekilde bunların eşdeğeri bir uzay-zaman'ın akışkan dokusu var ise, sorduğunuz soruyu nasıl cevaplayabileceğimi düşündüm... Ve cevap; Evet, var. (Eğer gerçekten düşündüğüm gibi bir doku var ise...) Tabii düşünmek çok da işe yaramıyor bu konuda, kanıt olarak da ortaya bir şeyler koymak gerekiyor. Dayanaklarım: 1) Bu dokuyu sağlayan titreşimin çok yüksek frekansta olmasından dolayı, bu direncin de çok küçük partiküller özellikle temel parçacıklar düzeyinde olması gerektiğini düşünüyorum. 2) Her parçacığın aynı miktarda enerji içermeyeceğini düşünerek, enerji içeriğine göre bu direncin kendisini farklı farklı göstermesi gerektiğini düşünüyorum. 3) Her parçacığın uzay-zamandaki hareket-titreşim hızı da aynı olmayacağına göre buna göre de bu direncin farklı olması gerektiğini düşünüyorum. 4) Her titreşim ve hareket durumunun da tek/aynı yönlü-vektörü olmayacağına göre, buna göre de farklılıklar olmalı... Sonuç: Bence uzay-zamanın temel parçacıklar üzerindeki direnç etkisini gösteren (sonuç) etki, SPIN'lerdir. Nesneler parçacıkları üzerindeki bu dirençleri, içerdikleri sistem için toplu sonuç olarak aldığı için tekrar bir ayriyeten tespit edilecek şekilde direnç görmüyorlar. (Çünkü zaten bu sürençlerle kütle değerleri oluşmuş durumda) Daha önceki spinlerle ilgili paylaşımlarımız da da belirttiğim gibi, parçacık hızlandırıcılarda çarpışma sonrası çıkan jetlerde olağandan farklı kütlelerde bazı büyük parçacıklar çıkıyor. Sonra bunlar dağılıyor. Ya da bazen çarpışan iki parçacığın kütle toplamından çok daha büyük (geçici) parçacıklar ortaya çıkıyor. Bunlar hep SPIN ve enerji yoğunluğu ile alakalı... Verdiğiniz örneği, spinlerle ilgili örneğimle birleştirirsek. A) Eğer elinizi (vücudunuzdan bağımsız olarak) net bir enerjji miktarı olarak kabul edersek. B) Hava direnci ile karşılaştığı zaman oluşan toplam yüzey basıncını da kütle olarak ölçersek 1) Elinizin hava ile temas eden yüzey alanını değiştirdiğimiz de 2) El, genel hareket yönüne göre aynı veya farklı yönlerde hareket ettirildiğinde, "B" maddesinde belirttiğim ölçüm değerleri farklı olacaktır. Buradan çıkan sonuç: Eğer sabit bir (kütle değeri) ölçüm değeri almak istiyorsak, duruş (SPIN'imiz) sabit olmalı. Duruş-spin değiştiği zaman, ölçülen kütle değeri farklı olur. Hız değiştiği zaman da gene aynı koşullar geçerlidir. Not: Yaklaşımımın bir "varsayıma dayandığını" gözönüne almayı unutmayın.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 7 yıl önce 0