bu arada yer çekimi değil kütle çekimi olacak :) dünyanın kütle çekiminden muaf olma durumunu merak ediyorum. bu platformda çok zeki ve bilgili insanlar var farkındayım. aklımdaki konuları araştırmadan önce sizlerden alacağım bilgiler beni doğru yönlendirecektir. şimdiden teşekkürler.

Roket vb cisimleri Uzaya Çıkarırken Dünya Yörüngesi Etrafında Dödürülür Çoğunlukla. Eğer Demek İstediğin Dünya Etrafında Dödürerek Çıkarmaksa Mümkün

@hakan K en basit ifadesi ile ufo diyebilirim sanırım. disk şeklinde bir yapı düşünün. yeteri kadar hızlı dönerse (kendi etrafında) dünyanın uyguladığı kütle çekimini yenip yerden yükselebilir mi?

Hayır, dönen cisimlerin sahip olduğu açısal momentum ile kütleye etki eden kütleçekiminin bir bağlantısı yoktur. Roketlerin döndürülmesi, roketin çeşitli sürtünmeler ya da kuvvetler sebebiyke yönünün kolayca değişmesini engelleyen bir eylemsizlik yaratır. Yaydan çıkan dönen ok ile dönmeyen bir ok deneyi yaptığınızda her iki oka etki eden kütleçekimin aynı olduğunu görürsünüz fakat dönmeyen ok daha kararsız bir hareket gösterir hatta menzili dahi azalır. Dönen cisimler kütleçekimine zıt bir kuvvet oluşturmazlar. Fakat aşağıda attacağım video linkinde olduğu gibi üzerlerine etki eden kuvveti direk ağırlık merkezlerine yönlendirmeye benzeyen bir davranış gösterirler. https://m.youtube.com/watch?v=tLMpdBjA2SU

Roket için dünya yörüngesi etrafı demişsiniz, ben kendi yörüngesi olarak algıladım. Fakat yörüngeye ulaşmak için roketlerin dünya etrafında dönmesi yörünge hızı kazanmak içindir. Aynı şekilde bu da dünyanın kütleçekim kuvveti ile alakalı değildir.

Ben Sorunuzu Yanlış Anlamışım Eğer Videodaki Gibi Dönerse Ve Yerden Yükselmesini Sağlayacak Güç Olursa Mümkün

0 \"ağırlık barını ve üzerindeki ağırlığı sistem olarak tartarsanız aldığınız değer\" ile o bar sabit ama ağırlığı rotasyonel olarak ivmelendirip, (videoda bunu matkap ile yapıyorlar) bu sistemin ağırlığını\" ölçerseniz alacağını değer aynı olacaktır. Buna karşılık ilginç olan, dönerek hareket eden ağırlık plakasının , bu durumunu korumaya çalışması ( jiroskop örneği gibi) Üzerinde düşünülmesi gereken konu bu bence... Niçin dönen cisimler, bu dönme poziyonlarındaki uzay-zamansal konumu korumaya çalışıyorlar ve dış etkilere tepki veriyorlar? :-)

Bütün cisimler sahip olduğu bu hareketi ya da harrketsizliği korumaya çalışıyorlar. Ama videoda olduğu gibi ağırlık merkezi tüm sistemmiş gibi davranması ve artık kaldırmak için tork uygulamaya gerek olmaması çok ilginç. Ama unutmamak lazım bu ilginç davranışının bedeli olarak sistem enerji kaybetmekte. Tekerleği oynattığınızda açısal momentumuna da başka küçük vektörlerle müdahale etmiş oluyorsunuz ve bu da tekerleği yavaşlatıyor.

Bakış açısı değiştirimi, denemesi: Açısal momentuma küçük vektörlerle müdahale sonucu sistemin enerji kaybetmesi (tekerleğin yavaşlaması) yerine, sistemin kendisini dengelemek için, tepki verdiğini düşünsek? Yani olguyu bir enerji kaybı değil, bir etkiyi karşılamak için, ona karşı dengeleyici bir tepki verdiğini düşünsek ? ( Aslında kafamdaki kavramı kelimelere tam dökemiyorum...) Nüans çok küçük olsa da, bu bakış açısında, \"hareketli nesneyi, hareket yönünü ve momentumunu (hızını ve kütlesini), içinde bulunduğu \"evrenden bağımsız\", farklılaşmaya çalışan \"tek bir sistem olarak ele almak \" gerekir diye düşünüyorum. Daha doğrusu, Özel Görelilik bu şekilde düşünmeye zorluyor. (Çünkü aynı deney uzay boşluğunda yapılsa, teker bir etki ile karşılaşana kadar sürekli kadar dönecekti. Dünyada hava sürtünmesi ve kütle çekimi ile etkileşim sonucu sistem, hep daha düşük enerji poziyonuna geçip, sistem dengesini ve pozisyonunu korumak istiyor.) Eğer \"nesneleri ve hareketlerini\", bir sistem-bütün olarak ele alırsak, olaylara bakış açısı değişiyor. Yoksa ben mi öyle sanıyorum?

Durağan tekerlek ile dönen tekerleğin aslında aynı olduğu fikri üzerine mi düşünüyorsunuz? Açısal momentumdan gelen bu \"seçici\" eylemsizlik sanki durgun bir kütlenin genel harekete karşı koyma isteği ile aynı özelliklere sahip gibi. Sorunuz bana daha önce bahsettiğim foton kutusu düşünce deneyini hatırlatıyor. Kütlesiz bir kapta hapsedilen fotonlar tek başına bir kütleye sahip olmamalarına karşın kutu ile olan etkileşimleri - çarpışmaları- kutuya kütle kazandırabiliyor. Dönen tekerlek ise farklı bir durum elbette ama benzerlikleri gene de dikkat çekici.

Belki aynı kuralların farklı tezahürü olabilir ama o açıdan düşünmedim. (Evresel temel kuralların, fraktal tekrarı sonucu farklı büyüklükteki sistemlerde farklı sonuçlar üretmesi) Burada üzerinde düşündüğüm şey bir fizik dersinin you tube videosuna dayanıyor. (Bulamadığım için linkini ekleyemiyorum ama bir yerlerde gördüğünüzü umuyorum.) Tavanda ipe asılı mile bağlı bir bisiklet tekerleği ile yapılıyor. Tekerleğe yere paralel iken dönme hareketi ile rotasyonel momentum kazandırıyor. Aslında konu jiroskopların çalışma prensibi... Tekerleğin döndüğü milin diğer ucu serbest. Normalde tekerlek dönmez iken, tekeri bırakınca, tekeryer çekimi ile düşüp, mili yere dik pozisyona geçiyor. Ama dönme hareketi verildiği zaman, dönme süreci boyunca tekerlek mili, zemine paralel pozisyonunu koruyor. Bunu değiştirmek için tekerleğe ek kuvvet uygulamak gerekiyor. Normalde tekerleğin ağırlığı nedeniyle, mili zemine dik olacak şekilde düşmesini bekliyoruz ama jiroskop mnatığı ile pozisyonunu koruyor. İşte bu deneyden yola çıkarak, tekerleği ve dönme hareketini bir sistem olarak ele alıyorum. Tekerlek bu dönme hareketi esnasında (jiroskop gibi) evren içindeki pozisyonunu- evrensel koordinatlara göre- koruyor. Bunu sorguluyorum. Bu şekilde davranabilmesi için, hareket ile kazandığı yeni durum sayesinde, içinde bulunduğu sistemden tamamen ayrı ve yeni bir sistem şekline bürünüyor. Aynı mantığı özel göreliliğe de şu şekilde uyguluyorum. İvmelenip, momentum kazanan nesne-ortam, dış evrenden bağımsızlaşıp, kendi sistemini oluşturuyor. Böylece, hareket doğrultusunda uzamsal boyutlarda ( daralma) ve zamandaki (genişleme) değişiklikler, bu yeni sistem içindeki gözlemci tarafından fark edilmiyor. Eğer böyle ise, UFO\'lar ile ilgili anlatılan hikaye tasvirlerindeki dönme hareketi de bir anlam kazanabilir (mi?).

https://www.fizikist.com/beyin-firtinasi/27282/ \"Kütlesi olmayan bir \"şey\"in olduğunu ...\" sorusundaki cevabınız oldukça tatmin edici idi bence. Yalnız onu evren içindeki bir sistem yerine, tamamen yeni ve tek bir sistem olarak algılamıştım. Ancak kütlenin oluşması ve tanımlanması açısından, fotonların kutuya verdikleri enerji ile kütle artışı... Evet, bir bakıma benzer gibiler... Bir farkla, burada kütlesiz kutuya kütle kazandıran şey, kütlenin sahip olduğu enerji toplamı sayesinde, tek bir parçacık gibi titreşmesi. Yani sizin anlatımızla Higgs alanıyla, bana göre EGD ile titreşen enerji deniziyle, titreşerek etkileşime girmiş olması.

https://www.youtube.com/watch?v=IkNrNFAU4So belkide böyle bir şey :) uçmanın başka bir yolunu düşünüyorum. yakıt olmadan. havaya oksijene ihtiyaç duymadan.

Dönen cismin yer çekimi kuvvetinden ne derece kurtulacağı dünyanın hangi noktasında olduğuna, cismin dünya merkezine olan duruş açısına, dönüş yönünün dünyanın dönme ekseninin tersine mi yada aynı yöndemi olduğuna ve daha bir çok nedene bağlı. 100 den fazla parametre modellenerek deneyler yapılması gerekli. Zaman,yer çekimi ve hareket (dairesel) arasındaki bağıntı Newton fiziğiyle çözümlenmeyebilir.