Sizce görme duyusu evrimleşmemiş zeki bir yaşam formu, evrendeki herhangi bir uzunluğu/alanı/hacmi bilişsel ya da fiziksel yöntemler kullanarak kesin olarak ölçebilir miydi?
Bildiğiniz üzere her canlının \'\' umwelti \'\' farklı . Farklı oluşunun sebebi ise evrimleştiği ortama ayak uydurma gereksinimi . Bizlerin görmesi ; ışığın retinadaki optik sinirler tarafından algılanıp beynin ilgili bölgesine gönderilmesinde ibaret . Fakat kuşların , yılan balıklarının , yılanların \'\' görme \'\' perspektifi çok farklı . Bence evrensel boyutta da bu farklılıkların olması gerekir . Nasıl olması gerekir bilmiyorum ama bir zeki yaşam formu illa bizim gibi görmelidir demekte pek mantıklı gelmiyor . Belki onlar hidrojen temelli canlılardır kim bilir .
Bizlerin biyolojik gerçekliği ; 400nm-700nm arası görme gerçekliği , 20Hz-20KHz arası iştme gerçekliği ,5 tat tomurcuğu ile tatma gerçekliği , basınç, - sıcaklık, - soğukluk, - ağrı duyuları ile dokunma veya hissetme gerçekliğimiz var . Teleskoplarımızın , fotoğraf makinelerimizin neredeyse tüm elektromanyetik dalgaları , frekansları ve trilyonlarca yoğunluktaki ışığı algıladığını , radyo cihazlarımızın tüm frekans spektrumunu algıladığını , ışık,ısı,enerji,basınç,yükseklik,radyasyon daha fazlasını algılayan sensörlerin olduğunu ve insan zihni ile harici olan onlarca umwelt geliştirme çabasının ürünü olduğunu biliyoruz . Tüm bunlar ışığında kesinlikle uzay-zaman parametrelerini kullanarak dolaylı yada direkt bu ölçümleri yapabilecek bilinç formları olmalı.
Eger gelismislerse iki neden olurdu1-Bilgi birikimlerine neden olan,cok uzun bir gecmisleri 2-Gorme duyusunun yerine gececek baska bir duyu veya baskin baska algilama.Yarasalardaki sonar kullanimi gibi.Kisisel fikrin, sorunun cevabinin evet olmasi
Görme duyusunun evrimleşmeden zeki bir yaşam formunun oluşması mümkün değildir,eğer buradaki oluşumun evrimsel bir süreci kastediyorsa(bazıları özellikle evrimsel demekten kaçınıyor o yüzden bu dipnotu düştüm) her ne ortamda olursa olsun bu süreçteki nihai amacı çevreden gelen verileri en faydalı ve pratik şekilde işlemek olacaktır. Dikkatini çekerim \"doğru işlemek\" demedim, çünkü doğruluk ancak pratik sahasında anlam kazanabilecek bir şeydir tabiki bunu pozitif bilimler için söylüyorum, diğeri bilim felsefesinin alanından çıkıp farklı felsefe türlerine kayar.Sonuç olarak, zeki bir yaşam formunun olmazsa olmazı içinde yaşadığı çevreden en fazla istihbaratı toplamak ve onları duyularının algıladıklarıyla en az çelişecek yada hiç çelişmeyecek şekilde yorumlamak olmalıdır.Veriyi yorumlamak için de veriye ihtiyaç olduğu için bize zeki yaşam formunun oluşumunda temel basamak olabilecek bir duyu organı lazımdır.İşte gözün önemi buradadır, göz tüm duyularımız içinde en fazla veri toplama gücüne sahip organımızdır.Bunun en büyük kanıtını beyninde görebilirsin. İnsan beyninin anatomik projeksiyonlarına bakarsan yaklaşık yarısı kadar bir alanı (görme sadece oksipital lobla olmaz, aslına bakarsanız oksipital lobla neredeyse hiçbir şey göremezsiniz, temel hat ve çizgiler dışında,bilginin asosiyasyon alanlarına gitmesi gerekir v3 v4 vs.) kaplar.Buraya kadar ki kısım\" görme duyusu evrimleşmemiş zeki bir yaşam formu\" varsayımın içindi.Yukarıda yazdıklarım birgün karşımıza uzaylı çıkarsa mutlaka gözlerinin olacağı anlamına gelmez. Ama evriminin herhangi bir basamağında mutlaka göz oluşmuştu anlamına gelir. Enerjinin doğasına inebilmiş bir yaşam formu madde vücudundan kurtulup saf enerji bir bilinç haline geçebilir. Şöyleki reseptör dediğimiz beyindeki bilgi kodlarını enerjiyle kodlayabilecek bir teknoloji artık maddeden bağımsız bir varlık olacaktır ki insanın aklına Tanrı gelmiyor değil, acaba içinde bulunduğumuz evrenin kurallarını yazıp benim borum öter diyen yaratıcı (göreceli anlamda yaratıcı) bir zamanlar maddi halde bulunan bir canlı mıydı?Olamaz mı, pekala olabilir :) sonuç olarak göz olacak aga
Bu arada göz olacak derken görme duyusunu kastettim, yanlış anlaşılmasın, benim hatam, gecenin getirdiği yorgunluğuma verin.
Dünya dışı zeki yaşam diyorsunuz. zaten öyle bir yaşamın dünyadaki canlıların duyularının tıpatıp aynisi olması beklenmemeli, bakalım evrimleştikleri ortamda nelere ihtiyaçları var. Ama evreni anlıya bilmeleri için radyo dalgalarını ve elektromanyetik dalgaları algılaya bilmeleri lazım.yorumlaya bilecek kadarda zeki. yani benim yanıtım evet.
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")