Vücudu radyasyonu ve diğer kozmik ışınımları emen yada absorbe edip , bunu vücuda enerji olarak çevirebilen ? Tardigradlardan yada hamamböceklerin özelliklerinden bahsetmiyorum , canlılık derken bilinçli canlılardan bahsediyorum .

Niye olmasın?

Niye olsun?

Elimizde bilinçli canlı örneği bir tek insan var. Dünyada o kadar çok çeşit canlı varken sadece insanın bilinçli olması, bilinçliliğin çok özel bir şey olduğunun göstergesi. O yüzden bilinçli canlı olabilirliğini konuşmadan önce canlı olabilir mi onu konuşmalıyız.

Asimov\'un vüm\'leri vardı... Bize göre enerji gözükürlerken, kendi boyutlarında fiziksel varlıkları vardı. Stargate\'de \"eskiler\" yükselmiş insan bilincini temsil ediyorlardı... Uzay boşluğu dediğimiz ortam bizim için öldürücü olabilir. Çünkü vücudumuz 1 atmosfer basınca adapte olacak şekilde gelişmiş. Ama bu basınca dayanak elbiselerle uzay boşluğunda bir süre var olabiliyoruz. Demek ki, basınç yokluğuna karşı koyabilecek sağlamlıkta bir metabolizma ve deri ilk şart. İkincisi, ısı farkları... Güneş gören kısım yüzlerce derece ısınırken, karanlık bölge eksi yüzlerce derecede soğuk olabilir. Bu durumda, çok iyi yalıtan bir deri yapısı gerekiyor... Üçüncüsü enerji ihtiyacı: Metabolizmamız için dışarıdan yiyecek alıyoruz. Bunları bazı çözücü maddelelerle (su, asit, vb) parçalayıp, işimize yarar hale getiriyoruz. Sonuçta her şey, ATP\'den ADP\'ye dönüşürken bir elektron kopartmak için... Farklı bir canlı türü, uzaydaki kozmik ışınların enerjisini kullanabilir. Enerji ihtiyacını bu şekilde sağlayabilir. Büyümek ya da gelişmek için de karşılaştığı maddeleri kullanabilir. Ancak bilinçli bir varlık için zor. Bu tür temel ilkel şartlara sahip bir ortamdan bilinçli varlık gelişimi milyarlarca yıl sürer. Bilinç gelişiminde ilk şart, sosyalleşme...Yani bir topluluk olarak hareket etme ve organize olma eğilimi geliyor. İkincisi teknoloji gelişimi... Zorlukları yenmek için alet geliştirmesi lazım. Uzay boşluğuna adapte olmuş bir varlığın, alet geliştirme ihtiyacı pek olmaz gibi geliyor. Uzay ise çok büyük. Bu tür bir canlı ya da küçük canlı gruplarının bilinç ve teknoloji geliştirmesi zor geliyor. Sanki sadece hayatlarnı idame ettirebilecek temel yapılarda kalırlar gibi..

Bilinçli tek canlı örneği insan değil. Çevremizde gördüğümüz her canlıda düşük veya orta düzeyde bilinç var. Karınca, arı gibi organize canlılarda bile sibernetik bilinç var. Küsek, korkan, sevinen , yaptığı hatadan dolayı suçluluk duyan, kıskanan bir kedi köpek için bilinçsiz ve hele duygusuz demek nasıl mümkün? Bilinç, bence, akılla beraber, duygularında dahil olduğu bir sürecin sonucu... Salt akıldan oluşmaz. O zaman makineler de bilinçli olurdu. Kendi varlığının farkında olmak, hissetmektir.

Bilinçli tek canlı örneği insan değil. Çevremizde gördüğümüz her canlıda düşük veya orta düzeyde bilinç var. Karınca, arı gibi organize canlılarda bile sibernetik bilinç var. Küsen, korkan, sevinen , yaptığı hatadan dolayı suçluluk duyan, kıskanan bir kedi köpek için bilinçsiz ve hele duygusuz demek nasıl mümkün? Bilinç, bence, akılla beraber, duygularında dahil olduğu bir sürecin sonucu... Salt akıldan oluşmaz. O zaman makineler de bilinçli olurdu. Kendi varlığının farkında olmak, hissetmektir.

Bilinç konusunda bir çok spekülasyon yapılabilir. Bilincin öznel olmayan en belirgin özellliği iletişimdir. İletişim kurmak için de bir yöntem bulunması gerekir kendiliğinden olmaz yani yüksek zeka gerekir. Bir canlı ben bilinçliyim demeden onda bilinç olduğunu savunmak boşa kürek çekmektir. Bir köpeğin duyguları olabilir ancak bilinçli olduğunu hiç sanmıyorum...

:-) Kedi, köpek hatta kuş bakanlara sormak lazım, bu hayvanların bir kişiliği var mı, yok mu? İnsanlarla iletişim kuruyorlar mı, kurmuyorlar mı? Acaba ne düşünürler?

Otur, kalk, öt gibi komutlara cevap vermek iletişim kurmak olmuyor. Bir robota da bunları yaptırabilirsin. Bu şekilde bunu çözmeye çalışınca olay çetrefilli bir hal alıyor. O yüzden işin kolayına kaçıyorum ve \"bilinçliyim\" demeyen bir canlıda bilinç aramıyorum :)

Asıl konuya dönecek olursak uzay boşluğunda yaşayabilecek canlının önce yaşam enerjisini nasıl sağlayacağını bulmalıyız. Bu da bizi ototrof canlılara götürür. Hatta uzayda en çok bulunan şey ışık olduğu için fotosentetik ototrofları düşünelim.

sanmıyorum uzayda yaşıyor olsa bile bir besin ihtiyacı var uzayda ısı yok mevburen ışınlardan elde edicek ki eğer yörüngede değilse neredeyse hiç enerji alamaz yörüngede ise illaki gezegenlerin çekimine girer bu yüzden uzayda boşlukta yaşam yoktur çünki etkileşime gececeği materyal bulunmaz

İsmail Çelik, değindiğin etkileşim canlılık için çok önemli hatta canlılığın olmassa olmazıdır. Bu yüzden uzay boşluğunda madde olmaması orada yaşamı imkansız kılan en belirgin özellik. Fotosentetik ototroflar bile ışık enerjisini doğrudan depolayamaz, inorganik maddelere ihtiyaç duyarlar.