Ruh için, bence bizim saptayamadığımız bir enerji formu olabilir. Atomlardan oluşmadığı kesin.
Cenab-ı Hakk\'ın varlığı hk; yaratıcının varlığını kabul eden (ya da etmeyen bazı) bir çok bilimci, bilimi O\'nun varlığı ile yapamaz.
Bilim, salt bilinen, ölçülen, değerlendiren , tekrarlanabilen \"SOMUT VERİLER\" üzerinden hareket eder.
Burada amaç; soyut verilerin belirsizliğinden kaynaklanan yanlış- hatalı yollara sapmadan \"Doğruya ulaşmaktır\". Çünkü soyut veriler, çok fazla olasılık içerir. Üstelik bir çok açıklamayı da kestirip atabilir.
Aslında mevcut çatışma, soyut kavramlarla buldukları cevapların, somut verilerle desteklenmesini ve tasdik edilmesini isteyenlerin, bu isteklerinin gerçekleşmemesinden kaynaklanıyor.
Soyutçular, ortaya gereksiz bir çatışma ortamı çıkartıyorlar.
Oysa bilim, sürekli araştırarak ve doğrulanmış bilgilerle sonuçlara ulaşmak için ağır, uzun ve kesin bir yoldan ilerliyor. Ve daha öğrenecek çok şey var.
Şu an ki biriken bilgi düzeyi, soyut sonuçları doğrulayacak, tasdikleyecek düzeyde değil. Bunun için izlediği kontrollü yoldan da vaz geçecek değil. Zaten vazgeçmemeli de...
Biri insanların somut dünyasına, diğeri soyut dünyasına yönelik yaklaşımlar içeriyor. Bunları birbirine karıştırmak, kavram kargaşasına yol açıyor sadece.