Zaman , 3.boyutun alfası 5 . boyutun betası olan . Eğer canlılığı boyutsal olarak ele alacak olursak ; 2 boyutta zaman diye bir olgu olmaz . Canlılığa ve cansızlığa olanak sağlayan 3 boyuttan haberdarız ( en , boy , derinlik ) . Peki zamanı ne zaman algılarız ? Canlı olmak zamanı algılamak değildir .Cansızlık 2.boyutun f(x)\'dir , canlılık ise 3. ve 4. boyutların arasındaki f(x)\'in türevidir .( f(x)\' ) Canlı olmanın gerektirdiği uzamsal , boyutsal ve fiziksel parametrelerin çok azından haberdarız . Şimdi 5 tane kelime yazacağım ve bu kelimeler arasında kurabileceğimiz nasıl bağlantılar var bakalım ;
1- Zaman ( tıme )
2- Kütle çekimi ( Gravıty )
3- Algı
4- Yanılgı
5- Hareket ( Hız )
Bence bu soruya binlerce farklı yanıt vermemize olanak sağlayan anahtar kelimeler bunlardır . Benim düşüncelerim şöyle :
-- 3 . boyutu anlamlandırabilen vede 4. uzay-zaman boyutunun etkilerini 5 duyu organı ile algılayabilen karbon temelli canlılarız . Gerçekliğimizin , 3.boyut ve 4 . boyut arasında şekilleniyor oluşu doğal olarak YANILGILARA düşmemize neden oluyor . Mesela bazen zaman dene olgunun ışık hızı ile aktığını yada zamanın büküldüğünü düşünüyoruz . Ama gerçeklikte zaman ışık hızı ile akmaz , bu sadece 2 boyutun yada 2 fazın , geçiş sırasında ulaşması gereken bir hızdır . İkincisi ise zaman bükülmez , bükülen maddedir . Madde bükülür ve zaman manipüle edilmiştir . Peki neden uzay bükülen yada akışkan bir yapıya sahiptir ? Uzay\'ın bükülebiliyor olması onun geometrik eğriliğinden mi yoksa boyutsal geçişlerinin bir uzantısında dolayı mıdır ? Eınsteın , zamanı mutlak almayıp HAREKET ile ilişkilendirdi . Ve mıchelson-moraley kardişler bize dolaylı ve yanlışlıkla olsada \'\' ulaşabileceğimiz en yüksek hız saniyede 300.000 km/s \'\' dedi . Ve en güzel yanılgı ve en güzel algıların olduğu şu postülaya geldik sonunda : \'\' Işık hızına ( HAREKET ) ulaşınca ZAMAN durur . \'\' Bir bilim insanın algı,yanılgı ve gerçekliklerle dolu bu bir sözünün bir asır sonra bile farklı anlamları olması kesinlikle tanrısal bir durum . Hatta tanrısal demek hafif kalır . Cevabım evet , fiziki bir boyut ve daha bilmediğimiz onlarca şey yüzünden kaynaklanıyor .
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")