Bilim büyük başlıklar altında incelensede diğer dallarıyla hep etkileşim halindedir zira hepsi bir bütünün parçası değilmidir?

bilim bana göre şu anda her yönde ve her şekilde ilerliyor fakat ülkemizde biz bunu göremiyoruz yeterince

Bizim bunu ülkemizde görebilmemiz için öncelikle kişisel gelişime çok önem vermemiz gerekir ve batıya özenmeden kendi benliğimize dönersek bunu başarabiliriz. şunu sakın unutmayalım ilim kur'an dadır.

bilim bence gereğinden fazla gelişmemesi gereken "silah teknolojisi" üzerine yoğunlaşıyor...

her zaman (BİLİM=LOKOMOTİF) olacaktır ve olmak zorundadır...

bilimin daha önceden belirlenen inceleme alanının sonuna yaklaştığını düşünüyorum.bu güne kadar e=mc2 nin kapsadığı alanları incelerdi,bnece artık yakında görünmeyen,ölçülmesi deneyle yapılamayan bazı şeylere kayar yakın zamanda.yani mesela yerçekimi kanunu bulunmuş,hesapları, etkileyen faktörleri bulunmuş ama kütlenin yada protonla elektronun neden birbirini çektiğine kayar..

bilim bence kendi ayaklari uzerinde durmanin esigine yaklasiyor..bugun ve oncesinde hala ulusal politikalar,idealler ve uluslar arasi prestij icin yapilan ve amaci rakiplerine ustun oldugunun dikte ettirilmesi olan girisimlerdi...ama bugun bilimin artik ortak paydada bulusulan ve etkiledigi bireyler yonunden sartsiz kabul edilen \'ortak yapi\' olarak kendi kendini finanse edebilmenin esigindedir bence...mesela cern buna iyi bir ornektir...boylelikle bilimsel nedenlerden oturu gelismek askeri veya ulusal nedenlerden oturu gelismenin yerini almaya baslamistir....

Bilim sanki metafiziğe ilerliyormuş gibi geliyor. Kuantum herşeyi karmakarışık yaptı.

Bana kalırsa bilim şu anda bir arkadaşın dediği gibi \"kendi ayakları üzerinde durabilmeye\" ve \"zincirlerini kırmaya\" başladı. Çünkü artık binlerce yıllık ispatsız hegomonya olan \"din\"in etkisini yok edebilecek kadar güçlü. İspatsız masallara karşı durabilecek kadar güçlü. Bu da bilimi çok daha değerli yapıyor. İnsanoğlu, ilk atalarından beri korkularından dolayı din, Tanrı gibi kavramları uydurmuştur. Bu, kognitif düşüncenin kaçınılmaz bir sonucudur. Bu masalların ve korkudan doğal hayal ürünlerinin babadan oğla aktarılması, çok ciddi bir problem olarak günümüzdeki dinleri doğurmuştur. Elbette dinin insanın \"manevi\" ihtiyacını \"doyurmak\" anlamında bir takım faydalar sağlar, ancak insan, evrimsel yapısı dahilinde buna aslen ihtiyacı yoktur. Günümüzde yaşayan 1 milyar küsür dinsiz, bunun çok güzel bir örneğidir. Bilim, dinin kafa bulandırıcı ağlarını yırtmaya başladıkça, özgürleşmiş, gelişmiş, güçlenmiştir. Şu anda dinlerin ve dini kitapların yalanlarla dolu olduğunu bilim sayesinde biliyoruz. Fizikçilerin ve Biyologların (ve tabii antropolog, sosyolog, vb. alandaki bilim adamlarının) ihtişamlı çalışmaları sayesinde, Tanrı denen kavramın da gerçek-dışı olduğunu bilebiliyoruz. Bunların tamamının insanın \"içinde\" var olması, insan \"tarafından\" yaratılmış, uydurulmuş olması, bilime daha da büyük bir ivme kazandırıyor. Çünkü kenarda köşede kalmış, toplumların beynini sulandıran dinin baskısı yüzünden ortaya çıkamayan insanlar, günümüzde hızla artan ateistler sayesinde ve bu ateistlerin \"bilime tam destek\" şeklinde yaptıkları çalışmalar sayesinde bilimin içerisine girebilmeye ve kendilerini göstermeye başlamışlardır. Bu, zincirleme bir etkidir: Dinin baskısından ve yalanlarından kurtulabilen beyin, evlatlarını da bağımsız ve özgür düşünceli yetiştirecektir. Bu da, her yeni neslin bilime daha fazla adım atmasını sağlayacaktır. Bu sebeple, her bir insan evladı, bilime varı ve yoğuyla destek olabilmeli ve bu mücadelede ispatsız her türlü bilginin karşısında durabilmelidir. Christopher Hitchens\'ın harika bir sözü vardır: \"Kanıt gösterilmeden yapılmış bir iddiayı çürütmek için kanıta ihtiyaç yoktur.\" Sevgilerimle.

Çağrı Mert; Geçmişimizdeki önemli bilim adamları (İbni Sina, Mimar Sinan, Cabir Bin Hayyan, İbn Zekeriya El Razi ve daha niceleri) müslümandır. Hatta İslâm konusundada çok bilgililerdir, hem ilim hem bilim adamlarıdır hepsi. İşin garip yanı bu insanların çok şaşırtıcı ve bugün hala geçerliliğini koruyan kanunlar bulabilmeleri olmuştur. Bugün ataistlere mal edilen bilimin önemli bir kısmı geçmişteki müslümanlara ve müslüman Türklere aittir. Bknz. BBC Belgeseli Bilim ve İslam Muhakemenin imparatorluğu. Sömürgeci ataistler müslümanların bilminden yararlanmış ve önemli bir bölümünü yaygınlaştırmışlardır. Kronolojide de ataist avrupalılar, uzun yıllar bilimde ve medeniyette müslümanların çok gerisinde yaşamışlardır. Avrupalılarında bilime çok çok sonraları katkıları olmuştur ancak bu insanların çoğu yine Yaratıcı inancına sahiptir. Bugünün bilmi ve fizik, Kuran-ı kerim in gerçek olduğunu ortaya koynuş ve hala koymaktadır. Bknz. Kuran Mucizeleri. Büyük bilim adamlarından dünyaca ünlü biyolog Michael Behe yaratılış teorisi ile evrimi çökertmiştir. Hemde savunucularının kendi sözleriyle, bilimsel kanıtlarınıda sunmuştur. Bknz. www.arn.org (access research network) Michael Behe müslüman bile olmamasına rağmen Yaratıcı inancına sahiptir ve söylediklerinizin aksini ispatlar şekilde önemli bir bilim adamıdır. Daha bunun gibi çok örnekler vardır. Einstain da kesinlikle Yaratıcı inancı olan bir bilim adamı ve bilindiği gibi önemli bir bilim adamıdır. Bu örnekleri çoğaltabiliriz, ispatsız hegomonya olarak hakaret ettiğiniz gerçeklerin ispatı vardır. Her gerçeğin ispatı olduğu gibi... Bence siz peşin hükümlü davranmak yerine dinin ispatlarını araştırın, özellikle İslâmın ispatlarını hatta müslüman olan ataistlerin sizden daha çok ispat arayan ataistlerin itiraflarını ve nasıl mucizelerle karşılaştıklarını dinleyin. Mutlaka izleyin: http://www.youtube.com/watch?v=5nG-AvrLuCA

Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz diyerek İslam dini müminlerin can sıkıntısı gideren boş işler yerine doğanın yapısını sorgulamayı öğütler ki bu ömür boyu cansıkıntısı ortadan kaldırır. Can sıkıntısı kozmozda ki tüm sorunların kaynağıdır .. Schopenhauer..mesele inanmak ya da inanmamak değil, inanman ya da inanmaman sana destek ya da engel oluyor mu? Arkadaşlar proteinler para manyetik mi dia manyetik mi bu konuyla ilgili kaynak önerirseniz çok sevinirim herkese sağlıklı can sıkıntımız fizikli günler @

Bilim nanoteknoloji yönünde ilerliyor bence .ülkemizde ise mikro teknoloji de çalışma olanaklarımızın artması için makroteknolojide ilerlemeye çalışıyor. malesef ekonomi her şeyin temeli . Nanoteknoloji için kişisel gelişim gercekten çok çok önemli .bilim dünyada maddelerin daha küçük yapıtaşlarına yönelmiş durumda .

bence bilimin ilerleyişi insanları tembelliğe iten bir yönde...

bilim her zaman iyidir.onemli olan bilimin kimde olmasidir.