Bilimsel ve estetik olarak muhteşem bir diziydi tavsiye ederim . @Mackenzie

aslında şunu da sorabiliriz...bilinç bize nereden ve nasıl geldi_?şimdi herşeyin bigbang ile meydana geldiği sonucunda bizdeki bilinç zeka adı her ne ise bigbang in yan ürünü olabilir mi_?zira bir konumda maddeye canlılık veren şeyin hareket etmesini sağlayan şeyin ne olduğunu sormuştum...yani evrendeki bir çok maddeye bakın insanı oluşturan yapı taşları ile maddeyi oluşturan yap taşları aynı peki bize canlılık veren nedir?bilinç bize sonra dan mı yükleniyor...yoksa anne rahminde iken mi yükleniyor yoksa daha portakalda vitaminken mi_?bu bilincin kaynağı ne_?

bu konuyla alakalı beyni anlatan incognito adlı bir kitap var... her şeyden detaylı olarak bahsedilmiş... yazar bilinçi ortaçağda dincilerin dünyayı evrenin merkezi olarak düşünmesine benzetmiş... fakat galileonun teleskopuyla evreni inceleyince her gezegen gibi bizimkinin de oldukça sıradan olduğunu görmüş... bilinçte buna benziyor işte.... her şeyin kontrolünüz altında ve merkezinde olduğunuzu düşünüyorsunuz... fakat biraz inceleyince hiçte öyle olmadığını bilinci benliği etkileyen yüzlerce faktör olduğunu görüyorsunuz... bu durumda ise ruhun varlığı da şüpheye düşüyor... yani her şeyin beyinde gerçekleştiğini anlıyorsunuz... öyle hastalıklar var ki beynin çok küçük bir kısmında gerçekleşen bir değişim insanı bambaşka biri kılmaya yetiyor...

ayrıca şu çağda bile ruhtan ve bir takım gereksiz saçmalıklardan hala gerçekmiş gibi bahsetmek özllikle de bir bilim sitesinde sadece bizim ülkemize özgü olsa gerek...

Konudan fazla uzaklaşmamak adına, bilincin meydana gelmesi, etrafındaki değişikliklerin farkında olabilmesi için beynin daha önceki bir durumu referans alıp kıyaslama yapabilmesi gerek. Bunu da duyu organları ile gerçekleştiriyor. Duyu organlarından veri gelmemesi veya gelen verilerin işlenememesi durumunda beyin bir referans noktası oluşturup kıyaslama yapamayacak. Keza kolumuz uyuştuğu zaman oraya batırılan iğnenin acısını hissetmeyiz, dokunduğumuz nesnelerin farkında olmayız. Bir hususta daha fikrimi belirtmek istiyorum, herkes herkese saygı göstermek zorunda, \"ruh vs gereksiz saçmalık\" denilen şeyler bir çok insanın duyarlı olduğu bir konu. Bu gibi durumlarda insanların düşüncelerine dil uzatmak, en az o fikirleri saçma bulmak kadar saçma. Ayrıca bilim mutlaktır, fizik ötesi kavramlar ise kişilere göre değişiklik göstermekte, bu yüzden bilim tartışılan bir sitede fizik ötesi konuların konuşulması tamamen yersiz.

Konudan fazla uzaklaşmamak adına, bilincin meydana gelmesi, etrafındaki değişikliklerin farkında olabilmesi için beynin daha önceki bir durumu referans alıp kıyaslama yapabilmesi gerek. Bunu da duyu organları ile gerçekleştiriyor. Duyu organlarından veri gelmemesi veya gelen verilerin işlenememesi durumunda beyin bir referans noktası oluşturup kıyaslama yapamayacak. Keza kolumuz uyuştuğu zaman oraya batırılan iğnenin acısını hissetmeyiz, dokunduğumuz nesnelerin farkında olmayız. Bir hususta daha fikrimi belirtmek istiyorum, herkes herkese saygı göstermek zorunda, \"ruh vs gereksiz saçmalık\" denilen şeyler bir çok insanın duyarlı olduğu bir konu. Bu gibi durumlarda insanların düşüncelerine dil uzatmak, en az o fikirleri saçma bulduğunu beyan etmek kadar saçma. Ayrıca bilim mutlaktır, fizik ötesi kavramlar ise kişilere göre değişiklik göstermekte, bu yüzden bilim tartışılan bir sitede fizik ötesi konuların konuşulması tamamen yersiz.

Yukarıda \'Garajımdaki ejderha\' hikayesinden bahsetmiştim. Hikayenin vermek istediği mesaj kısaca şöyle özetlenebilir: Bilimsel verilerle desteklenmeyen şeylere itibar edilmemeli ancak tamamen \'öyle bir şey olamaz\' kafasında da olmamak gereklidir. Bildiğiniz gibi bilim dogmatik değildir. Şahsen ruh vb. şeylere inanmıyorum ama bunları asla gerçek olamaz kafasıyla bir kenara fırlatmak bir hatadır. Ruh gibi mistik şeylerin tartışılması tüm dünyada normaldir özellikle bizim ülkemiz gibi (bu mistik şeylere inanmanın yoğun olduğu) yerlerde. Yazımda düşüncelerimi tam olarak anlatamamış olacağım ki bu yazıyı yazmak zorunda hissettim kendimi.

Beyin bir mekanizmadır, biz o mekanizmanın işlediği bilgi birikimiyiz. Bilinç denen şey bir mekanizmanın içinde çalışan bilgi yığını sanal bir varlıktır. Ruh dediğimiz şey aslında bilgidir.. Vefat eden bir yakınımızın kişiliğinin bilgisi ruhudur mesela...

Beyin bir mekanizmadır, biz o mekanizmanın işlediği bilgi birikimiyiz. Bilinç denen şey bir mekanizmanın içinde çalışan bilgi yığını sanal bir varlıktır. Tıpkı PC işlemcisi ve onun çalıştırdığı işletim sistemi gibi, zamanla aynı kopya diğerinden daha farklılaşır, işte kişilikte böyle şekillenir..,Ruh dediğimiz şey aslında bilgidir.. Vefat eden bir yakınımızın kişiliğinin bilgisi ruhudur mesela...

Soruyu tersten sormak, cevabı değiştirmez.