Benim bildiğim kadarıyla karanlık madde tüm evreni homojen olarak dolduran, en düşük enerji seviyesinde bilinmeyen bir maddedir.
Madem bilinmiyor bunları nereden biliyorsun? diyebilirsiniz. Çünkü başka izah tarzı yok. Sanki evrenin atmosferi gibi bir şey olmalı. Yani bir araya gelip topaklanmayan, her yeri doldurmaya meyilli olan bir madde. Aynı bizim dünyamızın atmosferi gibi.
Bu maddenin parçacıklarının ne olduğu, yükleri, spinleri var mı? Bilinmiyor. Ama evrenin total kütle çekim gücüne katkı yaptıkları biliniyor.
Kara enerji boş uzayın enerjisidir deniyor. Yani uzayı her şeyden arındırdıktan sonra geriye kalan çok küçük bir enerji bu. Evren genişlerken ortaya çıkan fazladan uzayın enerjisi... Yalnız bir özelliği var. Çevreyi genişletmeye meyilli. Yani boş uzayı meydana getiren parçacıklar her neyse birbirlerini itiyorlar. Aynı fermiyonlar gibi. Elektronlar gibi. Aynı yerde bulunmayı sevmiyorlar. Bu yüzden de evrenin genişlemesi her yeni uzay ortaya çıktıkça hızlanıyor. Bu süreç böyle devam ederse evrenin bir daha toparlanmamak üzere dağılıp gitmesi gerekiyor.
Hawking sanırım bu gidişin dengelenmesi gerektiğini düşünüyor. Yani bu kara enerji karanlık maddeye dönüşürse o zaman evrenin dağılıp gitmesi önlenebilir ve tekrar toparlanıp büzülmeye bile başlayabilir.
Bu bana Einstein\'ın evreni değişmez kılabilmek için denklemlere eklediği \"kozmolojik sabit\"i hatırlattı. Umarım sonradan o da pişman olmaz.
Ama bence teknolojinin o kadar küçük düzeye inebilmesi için çok zaman geçmesi gerekecek. Yani hiç birimizin ömrü buna yetmez.
Bence maddi bir bulgu yoktur. Ama matematik onay veriyorsa mümkün olabilir. Hawking düşünce deneyi yapabilen bir insandır. Belki kara enerji ve karanlık maddeyi betimleyecek bir matematik geliştiriyor olabilir.
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")