0
0

Merhaba... Çocukça bir soru gibi duruyor. Ama düşününce aslında çok sade ve zekice olduğunu farkettim. Dünya\'yı ve Plutonu uzay-zamanda sabit-hareketsiz varsaymak şartıyla; Kuvvetin aynı anlı olarak iletilmesi söz konusu olsaydı (Newton da kütle çekimini bu şekilde ele almıştı), Plutondaki kayaya, dünyadan çektiğiniz anda kuvvet uygulamış olurdunuz. Böylece ışık hızından daha üst bir hızla etki yapmış olurdunuz. Ama gerçekte hiç bir şey C\'yi (Dikkat ederseniz, \"Işık hızını\" yazmıyorum ) aşamaz. Kuvvet iletimi ( çekme-itme yönleri farklı olsa da aynı şeyler) dalgasal bir harekettir . Dalgalarla iletilir. (Dalga türünü unuttum, sanırım mekanik ama emin değilim araştırın) Yani siz bir itme ya da çekme uyguladığınız zaman, uyguladığınız kuvvet bir ortamda (burada ip oluyor) dalga olarak yoluna devam edecek. Bunu şöyle düşünün. Çok Uzun ve sağlam bir ipi gerin. Diğer ucuna bir alıcı-ölçümleyici koyun. Belli bir kuvvette dengede bırakın. İp milim oynasa ölçüm cihazı sinyal versin. (İp sabitlenmiş olsun. İpin esneme payı olacaktır ama biz onu da yok farz edelim. Rüzgarsız bir rotam olması da şart... ) Sonra bir uçtan biriniz bir dalga hareketi verin. Dalga hareketini verdiğiniz an ile algılandığı an arasında fark olacaktır. Aynı şekilde çekme yapsanız gene bir fark olacaktır. Bu kuvvetin dalgasal olarak iletiminden kaynaklanan süredir. Bu çerçeve de siz Plutondaki kayayı çektiğiniz zaman, oluşturduğunuz dalganın frekansına göre, ama her durumda yıllar sonra Plutondaki kayanın bundan ancak haberi olur. Bu benim düşüncem. Hatalı veya eksik olabilir. Bu yüzden başka bakış açılarına da ihtiyaç var. Karşı taraftaki bu harek

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 8 yıl önce 0
0

Merhaba... Çocukça bir soru gibi duruyor. Ama düşününce aslında çok sade ve zekice olduğunu farkettim. Dünya\'yı ve Plutonu uzay-zamanda sabit-hareketsiz varsaymak şartıyla; Kuvvetin aynı anlı olarak iletilmesi söz konusu olsaydı (Newton da kütle çekimini bu şekilde ele almıştı), Plutondaki kayaya, dünyadan çektiğiniz anda kuvvet uygulamış olurdunuz. Böylece ışık hızından daha üst bir hızla etki yapmış olurdunuz. Ama gerçekte hiç bir şey C\'yi (Dikkat ederseniz, \"Işık hızını\" yazmıyorum ) aşamaz. Kuvvet iletimi ( çekme-itme yönleri farklı olsa da aynı şeyler) dalgasal bir harekettir . Dalgalarla iletilir. (Dalga türünü unuttum, sanırım mekanik ama emin değilim araştırın) Yani siz bir itme ya da çekme uyguladığınız zaman, uyguladığınız kuvvet bir ortamda (burada ip oluyor) dalga olarak yoluna devam edecek. Bunu şöyle düşünün. Çok Uzun ve sağlam bir ipi gerin. Diğer ucuna bir alıcı-ölçümleyici koyun. Belli bir kuvvette dengede bırakın. İp milim oynasa ölçüm cihazı sinyal versin. (İp sabitlenmiş olsun. İpin esneme payı olacaktır ama biz onu da yok farz edelim. Rüzgarsız bir rotam olması da şart... ) Sonra bir uçtan biriniz bir dalga hareketi verin. Dalga hareketini verdiğiniz an ile algılandığı an arasında fark olacaktır. Aynı şekilde çekme yapsanız gene bir fark olacaktır. Bu kuvvetin dalgasal olarak iletiminden kaynaklanan süredir. Bu çerçeve de siz Plutondaki kayayı çektiğiniz zaman, oluşturduğunuz dalganın frekansına göre, ama her durumda yıllar sonra Plutondaki kayanın bundan ancak haberi olur. Bu benim düşüncem. Hatalı veya eksik olabilir. Bu yüzden başka bakış açılarına da ihtiyaç var.

Burtay Mutlu (shibumi-tr) 8 yıl önce 0
0

sanirim F=mg.(m)

zihni ates 8 yıl önce 0