İşin matematik kısmını bilemem ama mantık kısmında uyumsuzluk var.
Solucan delikleri uzay-zaman dokusu içindeki iki mekanı birbirine bağlayabilen özel koridorlar. (En azından varsayımsal olarak) Mevcut zaman protokolü bu bölgede geçerli olmadığı için, bu bölge içindeki hareketiniz , evrenin uzay zamanından etkilenmiyor.
Ayrıca evrenin eğiminden dolayı, iki nokta arasındaki en kısa ve düz mesafe.
Normal uzayda, doğrusal gittiği düşünülen foton bile uzun mesafelerde uzay içindeki eğimi takip ediyor. Kütle çekim alanlarının yakınında geçerken kırılıyor.
Şimdi iki nokta ele alalım. Aralarında 100 ışık yılı bir mesafe olsun. ışığın bize gelmesi 100 yıl sürdüğüne göre, bu noktaya baktığımızda oranın 100 yıl öncesini göreceğiz. Diğer yandan biz 100 yıl öncesini görürken, aynı anda orada 100 yıl bitmiştir ve bizimle aynı \"şimdiyi\" yaşıyordur. (Düşünce hızında gidiyor olabilseydik)
Eğer bir solucan deliğimiz olsaydı ve oraya açılsaydı. Oraya varma süremiz (diyelim ki 15 dünya günü sürdü-yaşlandık) o mekanın (ve bizim) \"şimdi\"sinin 15 gün sonrasında oraya ulaşırdık. Yani oraya varınca dünyaya yolladığımız sinyaller, yola çıktığımız günden itibaren 100 yıl ve 15 gün sonra dünya ya ulaşacaktı.
Sanırım buraya kadar sorun yok.
Şimdi zaman açısından ele alırsak. (Varsayımıma dayanarak yazıyorum) Zamanı bir dalganın eseri olarak ele alalım.
O mekandan geçen dalgaların dünyaya varması yüzyıl sürecektir.(Işık hızını aşamayacağına göre). Bu arada bize o dönemin fotonlarını taşıyor/getiriyor olsunlar.
Bunun anlamı şudur: O dalgalar, bizim için 100 yıl sonranın dalgalarıdır. O mekan için olan \"şimdi dalgaları\", bizim 100 yıl sonraki \"şimdi dalgalarımız\" olacaktır. Eğer bir solucan deliği ile oraya varırsak, maruz kalacağımız dalgalar, dünyamıza 100 yıl (+15 gün) sonra ulaşacak dalgalar olacaktır.
Yani; bizim için o mekandaki dalgalar geleceğimizi tanımlarken, dünyamız da o mekandakiler için geçmiş gitmiş dalgaları tanımlıyor olacak.
Solucan delikleri ile (olayların sebep-sonuç ilişkisi içinde olduğu kavramsal) geçmiş zamana gitmiyoruz. Ya da gelecek zamana ...
Bizim bulunduğumuz konuma göre geçmiş, yada geleceği tanımlayan, tanımlayacak olan dalga sırasına gidiyoruz...
Bu açıdan bakınca, matematiksel olarak, biz kendi geleceğimize ( ya da geçmişimize ) ait dalga sırasına gidiyoruz.
(Yukarıdaki anlatımda tek dalga sırası olarak ele aldım ama varsayımda birbirine dik dalgalarda var. Konuyu karmaşıklaştırdığı için, girmedim. Bunların öncelik ve değer sırası, evrenin genişlemesine olan koordinat durumuyla alakalı.)
Tabii bunlar mantık çıkarımları, dar bir bakış açısından ele alınıyor. Bakış noktası temelde hatalı ise tüm yaklaşımda çökük :-) Varsayımımda da, bu çok yüksek bir olasılık. :-) Başka fikirlere ve bilgilere bakmalı...