Gaz devi gezegenler ve çekirdek hakkında
Şimdi biliyorsunuz ki gaz devi gezegenlerin bir \"yüzeyi\" yok. Eğer düşmeye başlarsanız öteki tarafından çıkana kadar düşersiniz (Tabii belli bir hızla girmek lazım) Peki bir gaz devi gezegen düşük hızdaki bir gök taşını yakalayıp kütle merkezine çekip oraya hapsedebilir mi? İlk önce gezegenin içine düşecek, kütle merkezini geçip öteki tarafa gidecek, sonra hızı kesilip tekrar kütle merkezine düşmeye başlayacak. En sonunda ortadaki sihirli noktada sabit kalacak. Mümkün müdür?
tabii ki mümkün lakin kütleçekim merkezine yaklaştıkça atmosfer yoğunluğu aşırı derecede artar... yani gaz devlerin de bildiğimiz yoğunlukta gazlar yoktur... göktaşının merkezine girip daha sonra çıkması gibi bir olay mümkün değil... merkeze yaklaştıkça yoğunluk o kadar artıyor ki hidrojen metalleşmeye başlıyor... yani bu gezegenlerde de çekirdek mevcut... zaten çoğu noktasında gazlar sıvı halde bulunuyor... müthiş derece de bir kütleçekim kuvveti söz konusu... zaten bu göktaşını parçalamaya yeter...
gaz devlerinin merkezlerinde sıvı var yanlız Jupiter ve neptün de öyleymiş sıvı plazma halinde ama soğuk merkezlerinde dünya gibi bir çekirdek hayal etmeyin derim bu sıvı daha çok nitrojen gibi bişey internetten bakıp araştırabilirsiniz
Peki Jüpiter gibi gaz devleri yerine biraz daha küçük gaz gezegenlerinde durum nasıl?
biraz daha küçüklerinin de durumunun pek farklı olacağı kanısında değilim... zaten bir gaz devi bir gök taşını içinden geçip ivmelendirerek tekrar uzay boşluğuna gönderecek hızda çekemez... fizik kurallarına aykırı... ya merkeze gider ya yörüngesine oturur veya yörüngesinden ivme kazanarak uzaya tekrar hızlı bir şekilde fırlatılır...
valla ne kadar gezegen araştrıldı tam bilmiyorum ama sanırım durum değişmez hocam çünkü yörüngede dağılmadan durması için gaz formunu kontrol edebilen bir çekim gücü ve atmosfer basıncı olmalı yani yoksa gazlar dağılırdı
![Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]](https://fizikist.com/uploads/img/uzay-calismalarinin-onemi.jpg "Uzay Çalışmalarının Önemi - Süleyman Fişek [Röportaj]")