Yeni bir analize göre, Akdeniz bölgesinde toprak bozuluyor ve bu topraklar büyük bir hızla çöle dönüyor.
Uzmanlar, sürdürülemez arazi uygulamalarının ve iklim değişikliğinin birleşik etkilerinin, bu sınırlı kaynağı kritik bir noktaya doğru tükettiği konusunda uyarıyor.
Toprak sağlığı üzerine bir Avrupa komisyonu tarafından yakın zamanda yayınlanan bir yayın, AB'deki toprakların yüzde 70'inin önemli ekolojik işlevleri sağlama kapasitesini kaybettiğini buldu.
Akdeniz'in sığ toprakları, özellikle deniz suyu girişi, erozyon, kuraklık ve orman yangınlarına karşı hassastır. Aslında, bu bölge AB'deki en yüksek erozyon oranlarına ve en düşük toprak organik maddesi seviyelerine sahiptir.
Bu arada, bu bölgedeki yoğun nüfus, beton veya asfalt sokakların yayılmasına ve ağır metaller ve pestisitlerle zemin kirlenmesine de yol açmıştır.
Toprak sağlıklı olduğunda suyu depolar ve tahliye eder. Ayrıca insanların yediği yiyeceklerin yüzde 95'ini üretir. Toprak bozulduğunda, temel yaşamı sağlayan süreçler düzgün çalışmaz.
Buna rağmen, bölgedeki toprak azalmasının potansiyel etkileri hakkında çok az araştırma yapılmıştır. İncelemeye dahil edilen birçok çalışma, erozyon yoluyla toprak bozulmasına odaklandı, ancak yalnızca birkaçı biyolojik bozulmanın etkilerini değerlendirdi.
Karıncaların ve solucanların yer altındaki besin maddelerini düzenlemeye yardımcı olduğu bilinmektedir ve eylemleri toprağın bütünlüğünü destekler. Yerde yaşayan bu topluluklar insan etkisiyle değişti mi? Ve bu çevrelerini nasıl etkiliyor? Cevaplara sahip değiliz ve onları bulmak için zamanımız tükeniyor.
Akdeniz'de 1950'lerden beri kuraklık artıyor ve bu durum şimdiden bazı çiftçileri çölleşme riski nedeniyle topraklarını terk etmeye zorladı. Bu durum aynı zamanda orman yangınları olasılığını da artırabilir.
Yazarlar, "Tarım sistemlerindeki değişiklikler, diğer arazi kullanımı değişiklikleriyle birlikte kritik düzeyde habitat kaybına yol açıyor" diye yazıyor. "Akdeniz bölgesi, çok sayıda endemik tür ile olağanüstü biyolojik çeşitlilik ile karakterize edildiğinden, bu özel bir endişe kaynağıdır..."
Akdeniz'deki toprağın durumunu inceleyen ve özetleyen ilk çalışma olan bu çalışma, kırsal toprakları kentleşmekten koruyan belirli bir AB mevzuatının henüz bulunmadığına işaret ediyor.
Yazarlar, "Genel olarak, Akdeniz topraklarının sistematik değerlendirmelerinin, mevcut bilgileri derlemek ve sentezlemek için resmi bir otoritenin olmaması genel bir eksikliktir" diyor.
AB, toprağın daha fazla azalmasını önlemek istiyorsa, bu konuda çok hızlı bir şekilde önlem almalı.
Çalışma, Science of the Total Environment'da yayınlandı.
0 yorum